İrfan CAN verdi!

Bu tip dev organizasyonlarda ne hikmetse bir türlü devamlılığı sağlayamadık maalesef! Demem o ki, bir varız, bir yokuz. Elbette ülkemiz adına üzülüyoruz elbette. Neyse, geçmişi masaya yatırmak istemiyorum. Günümüzde dönersek, yani 2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'ne... Gurubumuzda fotoğraf çok net, yan yollara sapmanın anlamı yok. Finallere bir ve iki gidecek, favoriler arasında biz de varız. Hırvatistan bu tip turnuvaların neredeyse gediklisi sayılır ki, öyle... Geriye Galler, Ermenistan ve Letonya kalıyor. Ancak makasın daraldığını biliyoruz. Herkes birbirini yenebilir, bunu da görüyoruz, yaşıyoruz. Bu şartlar ne olursa olsun rakibi hafife almaya yer yok arkadaş! Çünkü hedef o kadar büyük ki, orada ülkemizin bayrağını sallamak istiyoruz. Onun içindir ki, rakip kim olursa olsun, Letonya da olsa, ayağımızı yere sağlam basmak zorundayız. HHH Tamam, gurubun en zayıf halkası kuşkusuz Letonya'dır. Böylesi hedeflerde iyi oyundan çok, skor tabelası bizi ilgilendiriyor. Ne var ki, böylesi zayıf bir rakip karşısında bir türlü senkron tutturamadık, yani gerçek oyunumuzun bir hayli uzağındaydık. Rakibin dağınık futboluna ayak uydurduk, ilk yarıda Abdülkerim'in golü dışında öyle aman aman bir pozisyon üretemedik. Kanatlardan yüklendik, ancak golü de duran toptan bulduk. Rakibimizin en büyük özelliği, oyun disiplini, alan daraltması ve adam markajı... Hücuma çıkarken yaptığımız pas hataları ve top kayıpları, pozisyon üretimini aza indiren en büyük faktördü idi kuşkusuz. Cenk'in alternatifi Umut Nayır, rakip savunmanın markajında kaldı, ilk yarıda pek varlık gösteremedi. Bu yarıda Abdülkerim'in karambolde topu çizgi üzerinden çıkardığını da anımsatalım. HHH Tamam, kadroya bakıyorum, ofansif ağırlıklı, eyvallah... Ancak savunma disiplinini asla kaybetmeyeceksiniz.