Olacak iş mi bu! Bu nasıl taraftarlıktır, bu nasıl bir kafadır arkadaş Maçın başlamasına bir dakika kala, tribünlerden sahaya meşaleler yağdı! Türkiye'den gidenler var mı, bilemem. Kale arkasındaki Beşiktaş sevdalıları gurbetçiler olsa gerek. Farklı ülkelerden Kartal'ı desteklemeye gelmeniz çok güzel, peki meşaleleri sahaya atmak, 15 dakika rötarlı maçın başlamasına neden olmanız size yakıştı mı Bu nasıl sorumsuzluk, ayıptır! O meşaleler Beşiktaş'a para cezası olarak dönecek, bilmiyor musunuz Oturun adam gibi, maçınızı izleyin, sevdalısı olduğunuz takıma pozitif enerji verin, taraftarlığın açılımı da budur! Peki, taraftarlar o meşaleleri maça nasıl soktular, Tiran güvenlik güçleri de en az taraftarlar kadar suçludur! Güneş, ilk maçı kazanan kadroyu rövanşta sahaya sürdü. Bu oyunda sakatlık olmadığı sürece, kazanan ekip pek bozulmaz. Demem o ki, Güneş'in bu tercihi bence doğruydu. Ne var ki, bu kadro ilk maçtaki görüntüsünden bir hayli uzaktaydı! Bunun da temelinde Kartal'ın pas yüzdesinin düşük olması vardı. Kartal ilk yarıda rakibinin direnişini yüksek toplarla kırmak istedi, ama etkili olduğunu söylemek çok zordu. Ofansa çıkarken pas trafiğini bir kenara bırakın, sık sık top kayıpları yaşadılar. Aboubakar bu faktör nedeniyle yalnız kaldı, Muleka'nın da etkili olduğunu söylemek çok zor, dağınık bir oyun ortaya koydu. Bu negatif tablo Kartal'ı pozisyon üretiminde sıkıntıya soktu. Koca ilk yarıda Onur ve Gedson'un kaleyi yokladığı şutlar kaldı hafızalarda, hepsi o kadar! Güneş ilk yarıda sakatlık geçiren Necip'in yerine yeni transfer Amartey'i oyuna sürdü. Beşiktaş ikinci yarıda o dağınık oyunundan uzaklaştı, pas trafiğini öne çıkardı, rakip kaleye etkili bindirmeler yaptı, pozizyonlar üretti.