Küresel iklim sorununa mizahi yaklaşım

Karikatüristlerin gözünde dünya sadece "yuvarlak" değildir. Farklı şekillerde çizilir. Bazen eriyen bir dondurmaya benzer. Bazen de ağzına kadar dolu bir çöp kutusuna dönüşür. Her an patlamaya hazır bir bomba ya da siyasilerin şişirerek patlattığı bir balondur. Dünya karikatürize edildiğinde şekli bozulur; parçalanır, çürür, deforme olur. Çizimlerde dünya genellikle sorunlarla boğuşan, giderek ruh ve beden sağlığını yitirmiş, yaşlı, yorgun, umutsuz bir hastadır.Dünyada ortalama sıcaklıklar geçen hafta üç kez üst üste rekor kırdı. Küresel ortalama sıcaklık 17.23 derece olarak hesaplandı. Açıklamalara göre; bu sıcaklık daha da artacak. Bu vahim tabloyu The Guardian, karikatürist Fiona Katauskas'ın bir çizimine yer vererek özetledi. Katauskal'ın dünyası; kameraların önünde yere çökmüş, bitik ve hayli üzgün çöp adam formatında bir dünya. Bir muhabir, insan olarak tasvir edilen dünyaya mikrofon uzatarak soruyor: "Az önce en sıcak gün, en yüksek deniz yüzeyi sıcaklığı ve en düşük seviyedeki Antarktika buzulları rekorlarını kırdınız neler hissediyorsunuz" Dünyanın soruya vereceği tek yanıt eliyle gözyaşını silmek oluyor.Açık Radyo, her hafta gündemi belirleyen bir karikatürü okurlarıyla paylaşıyor. "Haftanın Karikatürleri" köşesinde Karikatürist İzel Rozental'in seçtiği ve Ömer Madra'yla birlikte yorumladığı çizimler arasında Fiona Katauskas'ın bu çizimi, haftanın en iyi karikatürü oldu. Rozental, küresel ısınma ve nedenlerini konu alan karikatüristlerin çizimlerini yorumlarken mesela Karikatürist Anne Derenne'nin dünyayı mum gibi eriten bir metaforundan da söz ediyor. İnsanlığın bu süreçteki rolünü en iyi tanımlayan Peter Kuper'dan da. Kuper, teknolojiye gömülmüş dünyayı "ele geçirdiğini" sanan insanlığın, kendi yarattığı sorunlar karşısında nasıl aciz kalabileceğini çarpıcı bir çizimle hicvediyor. İlk karede dünyaya hayli ilgisiz insanlık; cep telefonlarıyla konuşuyor. İkinci karede sokaktaki insanların kıyafetleri değişiyor. Üçüncü karede insanlar sıcaktan bunalmış, kendilerini güneşten korumaya çalışıyor. Dördüncü kare ise insanlık için sonun başlangıcı gibi: Yüksek dereceli bir "fırının" içinde hapsolmuş çaresiz bir insanlık!var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6976678;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6976678;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarbelma-akcurakuresel-iklim-sorununa-mizahi-yaklasim-6976678' }); Küresel ısınma sorununa yaklaşım, her ülkenin kendi kültürel kodları üzerinden anlam kazanıyor.Bu çizimlere bakınca dünyanın sonunu getirecek küresel krizin mizahı yapılabilir mi, diye sorabiliriz. Ya da sorunun ciddiyeti nedeniyle belki bu çizimlerin çoğuna gülmek mümkün de olmayabilir. Ama kitaplar dolusu ya da uzun makalelerle anlatabileceğiniz bir sorunun, birkaç kelimelik bir çizimle vücut bulmuş hali, bir gazeteci olarak bana muazzam geliyor. Çünkü iklim değişikliğiyle mücadelede yetersiz