Sandıkta önce kendinle yüzleş!

Türkiye'de yerel yönetimlerin bir fotoğrafını çek deseniz; İstanbul'un göbeğinde, en nezih semtlerinden birinde, Türkiye'nin en önemli okullarından birinin arka kapısını işaret ederdim: Okulun arka kapısına bitişik nizam bir çöp konteynerini Konteynerin dışına saçılmış çöplerin hemen yanında, sokağı kendine mesken edinmiş bir adam, kirli bir yorganın üzerinde tam bir yıl oturdu Orada yemek yedi, orada yatıp kalktı.

Yıllar içerisinde o adam gitti, yerini, alkoliklere, evsizlere bıraktı. Onlar olmayınca gençlerin geceleri toplandığı yer oldu. Sonra hayvansever bir kadın çıka geldi, sabah akşam elinde kedi maması çöplerin yanında durdu. Sokağın sağına, soluna her yere yiyecekler atmaya başladıZaman içerisinde neredeyse her kapının önünde bir kap görmek mümkün hale geldi. Çürümüş bozulmuş yemek artıklarını pis kaplara koyup kedi ve köpeklere bakanların sayısı giderek çoğaldı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Sonra sokaktaki bazı binalar yıkıldı. Bazıları da depremde belki de yerle bir olacak çok eski binaların dış cephelerine mantolama yaparak görüntüyü kurtarmaya çalıştı.

Evlerin önüne çekilen araba sayısı artınca da sokak neredeyse bir otopark görünümüne büründü.

30 yıl aynı manzarayı seyrettim Belediyeyi aradım, okulun güvenliğini aradım, karakolu aradım Çöp konteynırı aynı, orayı kendine mesken tutanlar aynı, çöpü içine değil, dışına atan mahalle sakinleri hep aynı

Dünyanın en güzel şehrini, en kaotik, en yaşanmaz hale getirmeyi başarmış bir toplumuz biz. Kural, nizam tanımıyoruz. Birlikte yaşama kültürü oluşturamıyoruz. Düşünce ve davranış biçimlerimiz maalesef değişmiyor. Mesela bugün sandığa giderken, şöyle bir etrafınıza bakın. Bir vatandaş olarak bir şehrin bir kasabanın değişim ve dönüşümünde önemli rol oynayan yerel yönetim politikalarına ne gibi bir katkınız oldu

Sokağınız, caddeniz mahalleniz temiz mi Caddelere yayılan yemek kokuları eşliğinde biri size omuz atmadan yolda yürüyebiliyor musunuz Park yeri bulabiliyor musunuz Cadde boyunca irili ufaklı milyonlarca tabelanın, levhanın yarattığı görüntü kirliliğini hiç kafanıza taktınız mı Yanınızda sağınız da solunuz da hiç ağaç var mı Belki de kendimize şu soruyu sormalıyız: şehirler mi bizi bozdu biz mi şehirleri

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Türkiye'de Kamu Denetçiliği Kurumu'nun raporları yapılmayan işlerin, oluşmayan vatandaşlık bilincinin örnekleriyle dolu. Bu nedenle en çok şikâyet edilen kurumlardan biri de yerel yönetimler. Öyle ki; 2023 yılında kurumdan 204 bin 301 kişi yardım ve destek istedi. En çok şikayet başvurusu kamu personelinin uygulamaları üzerine. Bu yöndeki başvuruların oranı yüzde 25,86'yı bulurken yüzde 11,77 de yerel yönetimlerle ilgili.