İnsanlık dünyaya sığamadı!

İçinde yaşadığımız dünya bir çıkmazda ve giderek sevimsizleşiyor. Hiçbir soruna kalıcı bir çözüm üretmeden, müthiş bir karışıklık, koşuşturmaca ve kaos halinde yaşıyoruz. Dünya tarihinde yaşanmış bütün yanlışlar tekrar tekrar önümüze çıkıyor. İklim krizinden gıda güvenliğine, yoksulluktan göçlere, salgınlardan savaşlara kadar uzanan sorunlar zinciri. Her biri, teknolojik ilerlemenin yarattığı yepyeni sorunlarla birlikte katlanarak büyüyor.Mesela dünyanın çöp sorunu! Öyle ki; dünyayı tam anlamıyla bir çöplüğe çevirdik. Bu kirliliğin boyutunu anlamak için, durup çevremize bakarsak, dünya genelinde yılda 2.1 milyar ton çöp ürettiğimizi göreceğiz.Üstelik bunun sadece yüzde 16'sı geri dönüştürülebiliyor. Yüzde 46'sı da geri dönüştürülemeyecek şekilde doğaya atılıyor. Dünyadan başka gidecek hiçbir yeri olmayan insanlık, aslında sorunlara teknolojiye dayalı çözümler üretme yeteneğine sahip ama çözmeye yönelik bir çabası yok. Aksine dünyayı hâlâ hoyratça kullanıyoruz, tüketerek çoğalıyoruz. Ve içinde yaşadığımız dünyayı bozarak değiştiriyoruz. Galiba insan bir tek kendisini değiştiremiyor!Belki de evrenin boşluğunda dönüp duran bir kum tanesi kadar olduğumuzu, gökbilimci Carl Sagan'ın dediği gibi "Soluk Mavi Noktası"nda yaşadığımızı daima unuttuğumuz içindir.Dünyanın rekor uzaklıktan çekilen bir fotoğrafı var. Bu fotoğraf, dünyayı uzayın sonsuzluğu içinde tek başına gösterir. Sagan dünyanın fotoğrafını yorumlarken şöyle demişti: "Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor.Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her âşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her 'yüce önder', her aziz ve günahkâr onun üzerinde bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6950709;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6950709;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarbelma-akcurainsanlik-dunyaya-sigamadi-6950709' });Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular.O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı. Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım