Yok böyle film
Dünya bambaşka bir döneme hızla gidiyor. Yeni ittifaklar, cepheleşmelerle çok kutuplu yepyeni bir düzen start almak üzere. Burada önemli olan kimler çöp olacak, kimler kullanılacak, kimler güç sahibi olacak. İşte cevabı aranan soru bu.
Aslında cevabı oyun kurucular biliyor. Geçişte tamamen küresel sermayenin karar verdiği düzenler kuruldu. Önce İngiltere'yi ardından ABD'yi dünyanın hakimi yaptılar. Ancak şimdi eskiyen, yıpranan ve çatırdayan bir sistem var. Küreselciliğin yerini hızla ulusalcılık almaya başladı. Paranın firavunları tarafından kurulan sisteme muazzam bir başkaldırı var. O yüzden akla hayale gelmeyecek, içinden çıkılamayacak ve anlaşılamayacak oyunlar sergileniyor.
Biz kavga eden hatta savaşanların bile aslında oyunun içinde müttefik olduğunu, kolkola dolaştıklarını göremiyor, hissedemiyoruz.
Geçmişte her sistemde parayı takip ederek neler olduğunu analiz etmeye çalışırdık.
Bugün gelinen noktada küresel sermayenin kurduğu İsrail'i takip etmemiz gerekiyor.
İsrail, küresel sermaye tarafından sınırsız desteğe sahipken, Paranın firavunlarını en büyük düşman ilan eden ABD'deki son ulusalcı hükümet Tel Aviv'in arkasında gibi göükerek gaz veriyor. İsrail'i bir anda katliamların sahibi, soykırımcıyı yaparak dünyadaki büyük öfke ve nefretin içine atıyor. İş öyle bir hale geldi ki artık Siyonizm öfkesi Avrupa'yı bile aşıp Amerika'da patlamaya yol açtı. Yeni dünya düzeninin İsrail üzerinden arkasındaki küresel sermayeyi vuran bir modele evrildiğini anlamak artık zor değil. ABD'de üniversiteler ayaklanıyor, sanat dünyası öfke yağdırıyor, düne kadar gıkları çıkmayan akademisyenler, uzmanlar askerler ağzına geleni söyleyerek İsrail'e saldırıyor. Hatta hala görevdeyken bile İsrail'e Twitter üzerinden öfke kusan, katil ilan eden subaylara bile tanık oluyoruz. Geldiğimiz son noktada New York Belediye Başkanlığına bir Müslüman talip oluyor. En büyük vaadi, seçilmesi halinde kente geldiği takdirde UCM kararı uyarınca İsrail Başbakanı Netenyahu'yu tutuklayabileceğini ilan ediyor. Belki seçilme şansı yok ama birden Trump devreye giriyor, Müslüman aday Mamdani hakkında eleştiri bombardımanına başlıyor. Yani aslında eleştirirken onu muhatap alarak yüceltiyor, bir anda kamuoyunun dikkatini bu Müslüman aday üzerine çevirip seçilme şansını artırıyor. Aslında Trump Netenyahu'yu koruduğu hissini verirken ona öfke kusan başkasına destek sağlıyor. Yani oyun içinde oyun zirveye çıkıyor. ABD'de Netenyahu'nun tutuklanmasının konuşulması bile başlı başına bir olaydır.
Bir başka çok ama çok ilginç örnek ise İsrail-İran savaşındaki komedidir. Dünyanın gözden kaçırdığı bu iki ülkenin de ABD'nin kullanışlı oyuncağı olduğudur. Bunlar üzerinden sistem dizayn ediliyor. ABD güya savaşı durduracağını ilan ederek ağır bombardıman uçaklarını İran'a gönderip nükleer tesisleri vuruyor. İsrail Trump'ı neredeyse Mesih ilan ederek "Hurra" çekerken CIA koordinatörü "Tesislerde ağır hasar yok "diyerek aslında bir göstermelik saldırı olduğunu ilan ediyor. Trump "İmha ettik" diye bağırıyor.
CIA'dan "Yok öyle bir şey" yalanlaması geliyor. Bir bakıyoruz İran Cumhurbaşkanı aniden ortaya fırlıyor "Yok yok fena vurulduk ağır hasar var" diyerek Trump'a destek çıkıyor. Daha da ötesi dün Trump beni kahkahalara boğan bir açıklama yapıyor.