Yancıyı anlayabilmek

CHP lideri Özgür Özel'i ilk defa takdir ettim. İlk kez bana göre tam isabet sözler sarfetti Sonuna kadar destekliyorum bu açıklamasını. Aynı zamanda iktidarı da buna destek vermeye çağırıyorum.
Malum Ekrem İmamoğlu İngiliz elçiyle, İstanbul'da milyonlar kara teslim olduğunda bile kar küreme araçları ile yolu açıp Boğaz'da rakı balığa gidiyordu. Tutuklanınca İngiltere sessiz kaldı.
Özgür Özel bu sessizliğe sitem etti, "Terkedilmiş hissine kapıldık.
Kırgınız Londra'ya" dedi. Aradan haftalar geçti Özgür Özel önceki gün bir kez daha aynı konuya girdi. Dostların tepkisizliğinin kendilerini nasıl yaraladığını anlattı. İngiltere'nin umursamazlığına yine sitem etti. Ve muhteşem bir söz sarfetti. Londra'nın yanlış yolda olduğunu, dostu ana muhalefeti terk ettiğini ima ederek "İngiltere'nin menfaatini Erdoğan'da görmek doğru bir şey değil" dedi. Yüzde yüz haklıydı. Çünkü Erdoğan asla geçmişteki yönetenlerimiz gibi "Önce Batı" demiyordu.
Bugünkü muhalefet gibi seçime giderken "Kazanırsak Batı'dan afferim alacağız" diye bir söz asla ağzından çıkmıyordu. Erdoğan'ın en önemli icraatıydı "Önce Türkiye" diyerek hareket etmek.
O yüzden Özgür Özel'i alkışlıyor ve kutluyorum.
Zaten o yüzden İngilizler Boğaz'da kimle rakı balık yapacaklarını çok iyi bilirler. Eğer rakıya oturdukları kişinin faydası kalmadıysa cezaevine konsa bile hatırlamazlar.
Onlara her daim işe yarayacak rakı-balık masası dostu lazımdır.
Rakıya gelemeyenlerden asla menfaatleri yoktur.
Erdoğan zaten kimseyi takmıyor, "Önce benim ülkemin çıkarları" diyor. Üstelik rakı da içmiyor. Özgür Bey'i sonuna kadar haklı buluyorum. Onun da işaret ettiği gibi İngiltere'nin menfaatleri bizim ana muhalefettedir.
Orada rakı balık yapacak çok siyasetçi var.
Zaten o yüzden değil mi Gezi eylemlerini "Mesele ağaç değil arkadaş, hala anlamadınız mı" diye mesaj atarak organize eden ve yurt dışına kaçan sanatçı bozuntusunu Londra'da ağırlıyorlar şimdi. Gezi olaylarında İngiliz elçiliği, kalkışma yapıp Erdoğan'ı indirme hayalleri olanlara destek vermedi mi sonuna kadar. İngiliz elçiliği çalışanlarının tamamı o günkü sembol rengi seçerek kırmızı elbiselerle gazetecilere poz verip "Erdoğan'ı indirmeye çalışan Gezicilerin yanındayız" demedi mi
Ekrem İmamoğlu Londra'ya kaçsaydı kesinlikle onu da bağırlarına basarlar, yıllarca misafir ederlerdi.
Boğaz'da kar kıyamette rakı-balıkta kendilerini ağırlayanlara asla vefasız kalmazlardı.
Ancak dedik ya adam cezaevine girince ne yapacaklar İngilizler böyledir zerre faydası kalmayana dönüp bakmazlar. FETÖ'nün en büyük kasasını bile şu anda Londra'da ağırlıyorlar. Darbeci örgütün en zengini ve finansörü Akın İpek şu anda Londra'da krallar gibi yaşıyor. O yüzden önüne gelen Erdoğan karşıtını bağrına basan bir İngiltere'nin, İmamoğlu'nun cezaevinde olmasına sessiz kalışına Özgür Bey'in gösterdiği sitemde haklı yönleri de yok değil. Muhalefetin iktidara gelmesi onları çok sevindirir.
Menfaatlerine dünya kadar kapı açar. Niçin bu fırsatı tepiyorlar diye şaşkın vaziyette Özgür Bey. Bir türlü anlayamıyor.
Anlayamamasını da doğal karşılıyorum.
Çünkü dünyaya çok uzaklar. Tek dertleri, düşünceleri, projeleri var "Erdoğan'ı indirmek"... Bu yüzden dünyada neler oluyor farkında değiller. Son yıllarda sürekli burada yazıyoruz. Dünyada yeni denge "Washington- Ankara-Moskova" ekseninde kuruluyor diye.
O yüzden Ukrayna ile barış görüşmeleri için bile masa İstanbul'da kuruluyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ile yaptığı son görüşmede basının önünde Avrupa'ya "