Vizyonsuzlar

Avrupa Parlamentosunda 8-10 aşağılık milletvekili konuşma yaparak Türkiye'yi eleştirdi.
Türkiye'de muhalefetin mitinglerine katıldıklarını söylediler gururla. Bizde demokrasi olmadığından bahsettiler. İnsan hakları yokmuş. İnsanın onları dinlerken "Allah belanızı versin" diyesi geliyor.
Çünkü bu aşağılık demokrasi ve insan hakları müsveddeleri, konu Gazze ve öldürülen masum on binlerce kadın-çocuk bebek olunca gıklarını çıkarmayan sahtekarlar...
Utanmadan insan hakları savunuculuğu yapıp Türkiye'ye saldırıyorlar.
Hatta İsrail'in soykırımına destek veren alçaklar da bunlar. Ülkelerinin soykırımına silah yağdırmasına parmak kaldırıp onaylayan şeref yoksunları büyük çoğunluğu. Gazze'de hala çocuklar öldürülüyor.
Hatta anne karnındaki bebekler bile açlıktan doğmadan hayatını kaybediyor. Dünyanın en büyük zulüm ve soykırım cezaevine dönüştü Gazze. Tüm dünyanın gözü önünde savaşta hiçbir suçu olmayan insanlar toplu mezarlara gönderiliyor. Avrupa'nın aşağılık milletvekilleri buna tek kelime edemiyor.
Gündeme bile getirmiyor.
Çünkü hemen hepsi Siyonizmin uşağı olmuş durumda.
İçlerinden tek-tük sesini çıkaranlar oluyor.
Mesela bir milletvekili Avrupa Parlamentosunda Gazze'deki açlığı ve insanlık dramını anlatırken, birçoğu gülüyordu bu aşağılıkların. "Niye gülüyorsunuz. Kesin şu gülmeyi. Orada çocuklar öldürülüyor çocuklar. Avrupa'nın değerleri ayak altında, siz sırıtıyorsunuz" diye bağırdı o milletvekili.
Gülmeye devam ettiler.
Çünkü vicdanları satılıktı ve birileri almıştı.
Tam 200 yılı aşkın süredir özellikle Afrika'yı sömürerek, soyarak ve soykırım yaparak geçinen, refah yaşayan bir Avrupa'nın bahsettiği "Değerler" de sahteydi haliyle. Bunların nerdeyse tamamı soykırımcıydı.
Tabii ki parlamentoda katil İsrail'e destek verecekler, mazlumların hamisi Türkiye'ye saldıracaklardı.
O yüzden son yıllarda refah saltanatları büyük depremlerle sallanıyor ve sarsılıyor. Hepsi panik içinde. Düne kadar sömürü de müttefik olanlar artık bugün birbirini yiyor. Zalime ortaklık edersen olacağı da budur.
İlahi adalet onları tam da taptıkları yerden, paradan vuruyor. Nitekim ABD Hazine Bakanı Bessent bir TV kanalına konuşarak "Avrupalı mevkidaşlarımızın ya seslerini yükseltmesi ya da susma zamanı geldi" diye boşuna söylemedi. "ABD sürekli şunu yapmalı, ABD bunu yapmalı diyorlar." sözleriyle artık eski günlerin geçtiğini ima etti.
İtalya Savunma Bakanı da çıktı bu konuşmadan sonra "Tüm güvenliğimizin ABD'ye bırakılmasının bedelini ödüyoruz Avrupa olarak" dedi.
Ve bedelin çok büyük olduğunu açıkladı.
"Geçmişte ABD'den Avrupa'ya destek gelirdi. Şimdi büyük kaynaklarımız ABD'ye gidiyor. İşler tersine döndü. Teslimiyet belegsi imzaladık.
Oyun kurucu değiliz artık. Avrupa günümüzde sadece oyunun oynandığı bir alana dönüşüyor" diyor İtalyan Bakan. Tam isabet tespitler ancak eksiği var.
Daha bunlar cicim ayları.
Büyük sandıkları bedelden daha büyük sopalar inecek kafalarına.
Bu İtalyan Savunma Bakanı'nı Türkiye'ye getirip bizdeki Avrupa aşığı ittihatçı kafalara, yıllardır ABD'den müdahale ve darbe isteğinde bulunan zavallılarımıza dinleteceksin. Adam açık açık "Yani yeniden inşa değil tam tesi Avrupa'nın bağımlılığını kalıcı kılmak uğruna yatırımlar ABD'ye kayarken, üretim kapasitelerimizi, stratejik kıta özerkliğini artık kaybediyoruz" diye bağırıyor. Fransız analist Foubert de dün "Avrupa artık ilham vermiyor, boğuyor" diye feryat ediyor. Tüm dünyadan habersiz bizim muhalefet ise boğulmakta olan, ABD'ye bedel ödeyip hergün dayak yiyen, aşağılanan ve daha bağımlı hale getirilip küçülen Avrupa'dan medet umuyor, ilham almaya çalışıyor. Kıtada başkentleri gezip ülkesini şikayet ediyor. İngilizlere "Bizi yalnız bıraktınız, destek olmadınız.