Su ikram operasyonu

SURİYE'NİN İsrail ile savaştığı yıllardı.
Şam'daki Ordu karargahında yapılan planlar ertesi gün İsrail radyolarında yayınlanıyor, dalga geçiyorlardı.
Suriye Ordusu'nda sinirler bozuktu. Attıkları her adım, kısa sürede Tel-Aviv'e ulaşıyordu.
Rusya'dan askeri tesislerde kullanılmak üzere yeni haberleşme cihazı getirdiler. Monte ederken eskilerini kapatmaları, bir süreliğine sessizliğe gömülmeleri gerekiyordu.
Tüm haberleşme cihazları kapatılmasına rağmen bir yerden sinyal geliyordu.
Şaşkına döndüler. Biri hala olmaması gereken haberleşme sistemini kullanıyordu. Hemen iz sürdüler. Onları şaşkına düşürecek bir adrese götürdü o sinyal. Savunma Bakan yardımcısı Kemal Emin Sabit'in Şam'daki eviydi sinyalin çıktığı yer. Hemen baskın yapıp Savunma Bakan yardımcısını tutukladılar.
O bir İsrail MOSSAD ajanıydı ve tüm askeri bilgileri, planları Tel Aviv'e gönderiyordu.
Onun yüzünden Suriye Golan Tepeleri'ni İsrail'e kaptırıyordu. Tüm Suriye onu Kemal Emin Sabit olarak tanıyordu ancak gerçek ismi Eliyahu Ben-Şaul Kohen'di. Bir Yahudi'ydi ve MOSSAD ajanıydı.
Önceki gün bir haber vardı. Suriye'nin yeni yönetimi, İsrail'e 60 yıl önce idam edilen MOSSAD ajanı Eliyahu Kohen'in eşyalarını veriyordu. Ardından Netenyahu Kohen için "Tarihimizdeki en büyük ajanımız" açıklamasını yapıyordu.
Kemal Emin Sabit isminin ardına saklanan Kohen, onlara göre kahramandı.
Belki gelecek yıllarda DEAŞ'ın "Ebubekir El Bağdadi" takma adını kullanan Yahudi lideri de ifşa edilerek Tel Aviv tarafından tıpkı Kohen gibi kahraman ilan edilecekti. Onun kurduğu DEAŞ Gazze'de binlerce çocuk katledilirken "Filistinliler dinden çıkmış mürteddir. Katli vacibdir" diye boşuna fetva yayınlamıyordu.
İlla bir Yahudi'yi sahte isimlerle kullanmaları da gerekmiyordu. Bu bir Hıristiyan da olabilirdi, Müslüman da. Nitekim MİT'in yakın geçmişte düzenlediği operasyonda ülkemizdeki Filistinlileri takip eden fişleyen MOSSAD ajanları da Filistinli çıkmıştı.
Hamas'ın kurucusunun oğlu bile ABD'de ekranlara çıkıp "Yaşasın İsrail" diye bağırıyordu.
Hatta bir başka Filistinli MOSSAD ajanlığından emekli olduğunda oturup kitap yazdı. Cezaevi'nde MOSSAD Başkanının kendisini ziyaret edip "Hapiste çürüyeceğine biz katıl, hayatını yaşa" dediğini ve kabul ettiğini yazdı. İlk iş olarak Brüksel'e götürüp İsrail Konsolosluğu'nu bombalatıyorlar. Onu hızla Filistin'e kaçırıp ertesi gün tüm dünya televizyonlarında fotoğrafını ve ismini yayınlayıp "İşte katil bu" diyorlar. MOSSAD ajanı o kişi Filistin'de bir anda kahraman olup nasıl Yaser Arafat'ın en güvendiği yardımcısı haline geldiğini anlatıyor kitapta. Tüm bilgileri de Arafat'ın attığı her adıma da Tel-Aviv'e bildiriyor yıllarca. Gazze'deki İsrailli rehineler ülkede rahatsızlık ve gerilime yol açıp oy kaybettiriyor diye onları bile öldürmeyi göze alan bir devletten ve istihbarattan bahsediyoruz.
Yerlerini tespit ettikleri İsrailli rehineleri, Tel Aviv'den kalkan uçaklarla öldürüyorlar. Ardından "Yanlışlıkla vurduk özür dileriz" diyorlar. Çünkü sağ dönen tüm İsrailli rehineler Hamas'a övgüler yağdırıp, ülkesini yerden yere vuruyor. "Bunları toprağa gömelim gitsin" diyorlar. Gazze olaylarının ilk gününde hemen dibinde İsraillilerin düzenlediği bir konser vardı. Re'im Müzik Festivali bir Yahudi Bayramı olan Shemini Atzeret sırasında Supernova Açık Hava Konser Alanı'nda gerçekleşiyordu. Oraya saldırı düzenlendi ve tam 364 kişi öldü.
Hayatta kalanlar "Bizi İsrail helikopterleri vurdu