No'belaltı
BİR Jeremy Rifkin vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu onu CHP'nin vizyon toplantısında danışman ve kurtarıcı olarak tanıtmıştı. Adam meğer CIA ile iş yapıyormuş. Mevzu ortaya çıktığında üzerinde kimse konuşmadı. Halbuki o Jeremy Rifkin, küresel sermayenin tetikçisi Soros'un milyon dolar yağdırarak İspanya'ya gönderdiği bir isimdi. Jeremy, Katalanlar'a İspanya'yı nasıl böleceklerini anlatan konferanslar veriyor, ardından Soros cebini yeşil Benjamin doldurup "Aferim" diyordu. FETÖ'nün Amerika'daki toplantılarına da katılıyordu sık sık. CHP'nin o vizyon toplantılarında bir isim daha tanıtıldı bizlere. Daron Acemoğlu idi bu partinin yeni danışmanı.
ABD'de MIT üniversitesinde profesördü. Geçtiğimiz hafta ona "Nobel ödülü" verdiler.
Kemalistler ve CHP çok sevindi, "Hurra" çekti. CHP'nin yeni lideri Özgür Özel'in, Daron Acemoğlu'nu yürekten kutlayan mesajı partinin sitesinde baş köşeye kondu. "Alo" demişti Özgür Bey Nobel ödüllü Daron Acemoğlu'na. Gurur duyduğunu söylemişti. Eee ne de olsa iktidara gelirlerse Daron Acemoğlu Maliye Bakanları olacaktı. Sosyal medyada da hemen Kemal Bey'in görüntüsünü servis ettiler. "İşte bizimle çalışan Daron Acemoğlu. Nobel ödülü alacak" diyordu. Vay be idi durumlar. Kemal Bey ödül verilmeden "Nobel"i bilmişti.
İşte ne müthiş bir öngörüydü bu.
Atatürk'e toz kondurmayan CHP fondaş ve yandaşı medya gururla sayfalarına taşıdı Nobel ödülünü.
Çok mutluydular.
Halbuki Ermeni asıllı Türk ve Amerikan vatandaşı olan Daron Acemoğlu yazdığı kitabında "Atatürk Devrimleri Türkiye'yi koridora sokmak amacı taşımıyordu. Latin alfabesine geçiş, kıyafet devrimi ve dini kurumların yeniden yapılandırılması gibi pek çok reform, topluma danışılmadan yapıldı ve zorla dayatıldı.
Bu reformlara direnenler, örneğin Batı tarzı şapka yerine fes takmakta ısrar edenler kovuşturmaya uğradı. Bazı durumlarda da infaz edildi" diyordu.
Yani öldürüldüğünü söylerken CHP'nin tek parti olduğu dönemini halka sorulmadan yapılan "DESPOTİK" reformlar sınıfına sokuyordu.
ABD'de NeoConlar'ın karargahı, İsrail'in bir numaralı lobisi AIPAC'a bağlı Washington Enstitüsü CHP'nin büyük değişime uğrayacağını 2014'te Amerika'dan dünyaya haykırmıştı. Rapora "YENİ CHP" başlığı atmıştı. "Daha dindar, daha liberal bir CHP geliyor" diye raporda tellal bağırtmışlardı. "Fosilleşmiş eski Kemalistler'in idaresi altındaki gelişimini durdurmuş ve donmuş eski CHP Batı karşıtı olmuştur.
Dönüşüp dindar olacak" iddiasında bulunmuşlardı. Şimdi bir bakıyoruz Atatürk devrimlerine inkılaplarına "Despotik" diyen biri, tespih ve seccade dağıtılan CHP'de Yüzyılın Vizyon toplantılarında kurtarıcı bakan adayı olarak görücüye çıkarılıyor. Parlatma sanatında usta olan AKIL ona "Nobel" verip cilalarken CHP'nin yeni lideri de "Alo" deyip duyduğu gurur haykırıyor, Atatürkçü medya "Hurra" çekiyordu.
PKK'nın siyasi kanadı HDP ile CHP'yi müttefik yapan AKIl, tabii ki Atatürk'e despot diyen adam için Atatürkçülere "Hurra" çektirip sevinç çığlıkları attırırdı. FETÖcüler de Daron Acemoğlu'nu çok seviyordu. 15 Temmuz darbe girişimleri başarılı olsaydı, Daron'un adı Hazine ve Maliye bakanı adayları içinde geçiyordu. Küresel Sermayenin tetikçisi Soros'u, tıpkı Jeremy gibi Daron Acemoğlu da çok seviyordu. Hatta bir kitap yazdı O kitap haber sitelerinde "Acemoğlu'ndan döviz kuru desleri" diye tanıtılıyor, şirin mi şirin gösteriliyordu Halbuki Daron kankası Soros'un dövizle nasıl oynayarak zengin olduğunu anlatıyordu. Anlatmadığı çok şey vardı tabii. Soros'un darbeleri destekleyerek ülkeleri karıştırıp, döviz kurlarını dibe vurdurunca topladığını, gerilim bittikten sonra yüksek fiyatla satıp milyarlarca dolarlık vurgun yaptığını söyleyemiyordu Kankasına ayıp olurdu.
Siyonist güç bastırırsa katillere bile ödül vermeye hazır bir irade var. Nitekim dört yıl önce İsrail Başbakanı soykırımcı ve çocuk katili Netanyahu bile Nobel ödülüne aday gösterildi. Hem de "Barış" ödülüne iyi mi
ABD'de kurduğu lobiler sistemi ve dağıttığı milyarlarca dolarla, arkasındaki petrol-doğalgaz ve silah şirketleri ile paralel devlet oluşturup Amerika'yı esir alan bir İsrail var önümüzde. O İsrail ABD'de her yere sızıyor, paranın satın alma gücüyle her yerde at koşturuyor. Hatta okullara bile daldılar, girmedikleri üniversite kalmadı. ABD Eğitim Bakanlığı veri tabanına göre, yaklaşık 100 ABD üniversitesine İsrail'den toplam 375 milyon dolar tutarında bağış geldi. Tabii bunlar İsrail tarafının gönderdiği paralar.