Kefenli üreticiler

LAHIN mermisini dahi üretmeye kalksan, hatta düşünsen öldürüleceğin bir ülkede yaşatıldık yıllarca. Nerelerden nerelere geldik.
Ve bu uğurda ne teslimiyetler gördük ne canlar yitirdik.
Rahmetli Kamran İnan yıllarca Meclis kürsüsünden "Dış politikada korkağız.
Korkaklar tarafından yönetiliyoruz" diye boşuna bağırmadı bu memlekette.

Sevgili Nuh Albayrak önceki gün soruyordu;
"İsrail'i niye Araplara gizli silah gönderdiği için fabrikasıyla birlikte havaya uçan Nuri Killigil'in defnedildiği saatlerde acilen tanıdık." diye Bir sorusu daha vardı;
"İsrail'i neden milletin temsilcileri TBMM kararı ile değil de İnönü'nün topladığı CHP hükümeti kararı ile apar topar tanıdılar." Hepsinin cevabını veriyor Nuh Albayrak.

Benim takıldığım Nuri Killigil gibi bir vatan sevdalısının havaya uçurulması.
Evet bu ülkede silah yapmaya kalkarsan adamın dünyasını değiştirirlerdi yıllarca.
Öldürürlerdi.

Aselsan mühendislerinin peş peşe şüpheli ölümlerini ve "Kaza-intihar" süsüyle dosyalarının kapatılmasını da unutmadık. Aslında hepsi öldürüldü. Bu ülkeye tahakküm edip senelerce esir alan güçler bir gübre fabrikası bile yapılmasına müsaade etmiyorsa sadece mermi üretmeye kalksan başına neler geleceğini biliyorsun demekti. Adamı öldürürlerdi.
Bu korkuyla yaşayanlar tarafından yönetildik senelerce.

"Aman Amerika'yı, İsrail'i başımıza bela etmeyelim" diyorlardı yakın çalışma arkadaşlarına.
Bir proje yapıp "Silah üretelim" dediğiniz zaman dosyanız kapı kapı dolaştırılıyordu. Askerden hükümete kadar gezmedik kapı bıraktırmıyorlardı.
Ardından komisyonlara ve sonrasında alt komisyonlara bile havale ediliyorlardı. Seneler sürüyordu elinizde dosya ile kapı çalmak.
En sonunda da bir yerlerde ya tıkanıyor ya da dosyanız kayboluyordu. İlk kez Erdoğan ile birlikte bu kapıların tamamı ortadan kaldırıldı.
Tüm projeler artık doğrudan bu ülkenin Başkanı'na gittiği için Türkiye dünyanın sayılı silah üreten ve ihraç eden, ülkeleri kendine bağlayan bir GÜÇ haline geldi. Tüm dünya bizim yaptığımız bu silah devrimin konuşuyor ve parmak ısırıyor.
Türk Savunma Sanayiinin lokomotiflerinden Baykar'ın sahibi Selçuk Bayraktar bir röportajında anlatıyordu.
ABD'den döndükten sonra rahmetli babası ile küçük bir atölyede iha üretmeyi kafalarına takmışlar ve de muvaffak olmuşlar. Tabii ticarette üretici olmak yetmiyor. Bir de alıcısının olması lazım.

Bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yetkili bir generale sunum yapıyor.
Dinleyen general önce "Aferin oğlum" diyor.
Ardından konuşmasına devam ediyor; "Evladım