BU Millet ecdadına kendi içinden saldıranların acısını çok çekti.
Sultan 2. Mahmut, Abdülaziz Han, Abdülhamid Han hatta Kanuni Sultan gibi büyük bir Cihan İmparatorunun bile türbeleri yıllarca çeşitli bahaneler öne sürerek kapısına kilit vurularak kapatıldı.
Akrabaları Sultan Abdülhamid Han'ın kabrini ziyaret etmek istediğinde ortalık ayağa kalktı. Ziyaret etmek isteyen yakınları "Vatan haini mi" diye haklı olarak feveran etti. O dönemin Kültür Bakanı tarafından aileye özel izin vererek krizi ancak çözebildi. Ecdadının mezarına kilit vuran bir başka ülke yeryüzünde yoktur.
Profesör İlber Ortaylı, Abdülhamid Han'ın türbesinin yıllarca kapalı kalmasını "Ondan rahatsız olanlar vardı" diye açıklıyor.
Evet rahatsızdılar.
İçimizdeki Batı hayranı ittihatçı kafalar, her daim devletine saldırmayı adet edinen zavallı kafalar, Abdülhamid Han gibi bir ülke sevdalısını yıllarca bu ülkenin okullarında "Kızıl Sultan" diye ders kitaplarından okuttu.
Şimdi o ittihatçı kafaların torunlarından ve muhalefetin tanınmış isimlerinden biri televizyona çıkmış program yapıyor, "Abdülhamid'in Çanakkale ile ne alakası var" diyerek sallıyor, torunları ile dalga geçiyor.
"Don gömlek, tencere tava satıyor Abdülhamid'in yakınları" diyerek hem de. Alnının teriyle hayatını idame ettirmeyi aşağılayan bir kafa hiç düşünmüyor.
Onu tahttan indirmeye gelen gayrı-müslimleri ve onlara siper olan ittihatçı kafaları...
Tahttan indirirken bile sarayı yağmalıyorlar.
Filistin'i Yahudilere vermedi diye içimizdeki kullanışlı elemanlar Sultan Abdülhamid'i Selanik'e sürgüne gönderiyor.
Bir Yahudi'nin evine. Sırf intikam için. Ailesinden bazıları huzurevine gönderiliyor, hizmetçilerinden bazıları geneleve veriliyor.
Abdülhamid Han'ı da tahttan indiren, "Batı'nın hizmetindeyiz" diyenler ittihatçı hainlerdi.
Kimi İngilizciydi, kimi Almancı mason. Kısa sürede Balkanlar elden gitti. İttihatçı iki Paşa göz hapsindeki Abdülhamid Han'a koşarak "Bir yerlerde bir hata yaptık. Ülke elden gidiyor. Sen siyasette dehasın. Ne yapmalıyız" diyerek yardım istediler.
Abdülhamid Han "İhanetiniz sonrası 3 ayda giden Balkanları artık 30 yılda geri alamayız" dedi.
Hainlerin yuvarladığı kartopu çığ olmuş artık geri dönüş yoktu.
İstanbul'dan çekilmeyi bile planlayan iki Paşa "Düşman Çanakkale'ye geliyor" diye yalvaran gözlerle baktı. Abdülhamid Han kendisini devirenlere "Merak etmeyin Çanakkale'ye öyle bir tahkim yaptırdım ki kimse geçemez" dedi.
Dünyanın büyük bir savaşa doğru sürüklendiğini gören Abdülhamid Han, İstanbul'un güvenliği için Çanakkale'nin hayati önemde olduğunu söylüyordu. Bu amaçla Çanakkale'de hemen mevcut tabyaların yenilenmesi ve yenilerinin inşa edilmesi için Asaf Paşa'yı görevlendirdi.
Hamidiye tabyalarını yaptırdı. Savaş esnasında ağır topçu alayının merkezi olan Hamidiye Tabyası'na düşman kuvvetleri büyük saldırılar düzenlediler.
Ancak ağır kayıplar verdiler.
Çanakkale Zaferi'nin kahramanlarından biri olan Selahaddin Adil Paşa "Hakikaten büyük kısmı Sultan