1973'TE Mısır ve Suriye İsrail ile savaştı, bundan devasa kazanç elde eden yegane ülke Amerika oldu. Bir savaşla Washington dünyada "Dolar İmparatorluğu" nun egemenliğini ilan etti. Hep diyoruz ya savaşlar boşuna değil. Kazanan hep başkalarıdır. Gaz veren fillerdir.
Mısır-Suriye-İsrail savaşından dolayı Arap ülkeleri Tel-Aviv'i destekliyor diye ABD'ye petrol ambargosu koydular. Suudi Arabistan da başı çeken ülke oldu. Tüm Ortadoğu ülkelerini Mısır'ı bozguna uğratmış İsrail yayılmacılığı korkusu sardı. Amerikalılar gitti, S.Arabistan ile masaya oturdu. O güne kadar İngiliz kuklası olan S.Arabistan bir savaşla Washington'a bağlandı. ABD, Suudlara "Ülkenizde üsler kuralım.
Müttefik olalım.
Sizi tamamen biz koruyalım. Böylece İsrail korkunuz son bulsun" diyordu. Bunun karşılığında da "Minicik" bir istekte bulunuyordu. O "Minicik" istek petrolün dolar ile satılması idi.
S.Arabistan "Bizi düşmanlarımızdan korumak için istenen bedel bu kadar ucuz ise tabii ki seve seve. Nasılsa cebimizden beş kuruş çıkmayacak" diyerek kabul etti.
Böylece "Petrodolar" adı altında anlaşma imzalandı. Birinci maddesi "Petrol satın almak isteyen her ülke ya da kuruluş, karşılığında dolar vermek, bu doları da bir yerden bulmak zorundadır. Suudi Arabistan petrolünü asla dolar dışında başka bir para birimi ile satmayacak" şeklindeydi. Suudlar imzayı attığı anda ABD "Hurra" çekti. Başka ne yapacaklardı Zira Suudları öncülüğünde başlayan kampanyaya diğer OPEC ülkeleri de sıraya girerek ve koşarak katıldılar.
Böylece dünyada "Dolar İmparatorluğu ve egemenliği" kuruldu.
"Petrodolar" anlaşması sayesinde ABD dolarına rağbet yıllar içinde tavan yaptı ve Washington'ın küresel ekonomide gücü zirveye çıktı.
"Yaşasın İsrail-Mısır savaşı. Yaşasın Suudi Arabistan" idi durumlar.
Aradan yıllar geçti.
2022'de ABD Hazine Bakanlığı'nın Finansal İstihbarat birimi kongreye sunulmak üzere çok önemli bir rapora imza attı.
"DOLAR ÇÖKÜYOR
BEYLER" diye avaz avaz bağırıyordu o rapor. Devamında da "10 yıl önce dünyadaki merkez bankalarındaki döviz rezervinin yüzde 72'si dolardı.
Bu yıl itibariyle yüzde 59'un altına düştü. Eğer yüzde 50'nin altına inerse, ABD'nin dolar gücü sorgulanmaya başlar" diye çığlık atılıyordu.
Bir de uyarıyorlardı;
"Türkiye, Rusya, İran gibi 19 ülkenin kendi para birimleriyle ihracat-ithalat sistemini kullanmaya başlaması, dolara en büyük saldırıdır" diye. Doların rezerv para gücü biterse bu ABD için yeni bir düşmanı ortaya çıkaracaktı. Raporda "O düşman da dolara savaş açan ülkelerdir" deniyordu.
Ve derken geldik 2024'e... Dünya bir kez daha İsrail'in barbarlığı ile sarsılıyor. Bir öncekinde Mısır'la savaştığında ABD'nin ekmeğine yağ sürüp "Dolar İmparatorluğu"nun kurulmasına yol veren İsrail bu defa Washington'u duvara toslatacak. Durum aynen böyle gözüküyor. Zira tam 15 bin çocuğun soykırımla katledilmesine ortak etti ABD'yi.