Beddua
İSKOÇ mason locası İngiltere'de İslamiyet'i yeryüzünden silmek amacıyla kuruldu. İngilizler loca üyesi Lord Redcliffe'i İstanbul'a 1834'te büyükelçi olarak gönderdi.
Sultan Abdülmecid'in huzuruna defalarca çıkan büyükelçi Lord Redcliff her ziyaretinde padişaha yalvarıyor ve Mustafa Reşit Paşa'nın sadrazam yani başbakan yapılmasını istiyordu.
Mustafa Reşit Paşa Paris'te elçilik görevinden sonra Londra'ya tayin olmuştu.
Onu kucaklarına alıp devşirdiler ve mason locasına üye yaptılar.
Abdülmecid, İngiliz elçinin "Mustafa Reşit Paşa'yı başbakan yapın, İngiltere ile aranızı düzeltecek tek kişi. Tüm anlaşmazlıkları sona erdirir." şeklindeki ricalarına direnemedi.
Kabul etti.
Devşirilmiş mason Mustafa Reşit Paşa başbakan yapıldı.
Lord Redcliffe ile onun başbakan yaptığı Mustafa Reşit Paşa Tanzimat fermanını hazırlayarak Osmanlı'nın çöküşüne imza attılar.
Tanzimat kanunlarına mal ederek Mustafa Reşid Paşa'nın ilk icraatı büyük vilayetlerde mason locaları açmak oldu. Böylece Osmanlı'nın parçalanma dönemi başladı. İngilizler o dönemin sömürülecek en zengin ülkesi olan Hindistan'ı gözüne kestirmişti.
Ancak Müslüman bir ülke olan ve Gürgani İmparatorluğu olarak bilinen Hindistan'a yapılacak bir işgale Osmanlı müdahale edebilirdi. Büyük risk vardı.
Hemen elemanları Mustafa Reşit Paşa'yı harekete geçirdiler. "Ne yap et, Osmanlı'yı Ruslarla savaşa sok" talimatını verdiler. Kolları sıvayan Reşit Paşa ve onun mason tayfası, binlerce kişiyi Saraya "Savaş isteriz" diye slogan attırarak bile yürüttüler. Sonunda büyük baskılarıyla istedikleri oldu ve Ruslara savaş ilan edildi. Osmanlı Ruslarla savaşıp meşgul edilirken, İngilizler ellerini kollarını sallayarak Hindistan'a girdi. Binlerce Müslümanı katletti. O katliamlarda kullanılacak silahların bile bu topraklar üzerinden geçmesine Reşit Paşa ve onun mason tayfası imza atarak izin verdi.
İngilizleri katliamda ve işgalde ilk kutlayan dönüştürülmüş Mustafa Reşit Paşa oldu.
Hindistan Sultanı 2. Bahadır Şah'ı yakalayan İngilizler onu bir kışlaya hapsetti. Müslüman katliamlarının en önüne Papaz Hudson adında birini koydular.
O Papaz, Bahadır Şah'ın iki oğlunu ve torununu zincire vurup, göğüslerine bizzat kendisi ateş ederek öldürdü.
Cesetlerini kale kapısına astı. Başlarını keserek Hindistan Genel Valisi Henry Bernard'a gönderdi.
Vahşete doymayan Papaz Hudson, Bahadır Şah'ın iki oğlunun etlerinden çorba yaptı.
Hapse attığı Bahadır Şah ve eşine gönderdi.
Çok aç olan Bahadır Şah ve eşi çorbayı yudumladılar ama yutamadılar. O etleri çıkarıp hemen toprağa gömdüler.
Yanlarına gelen Papaz Hudson "Niçin yemediniz. Çok güzel çorbadır.
Oğullarınızın etinden yapılmıştır" diyerek kahkaha attı.
Tahrif edilmiş Yeremha incilinde 199. Bölümde yer alan "Onlara oğullarının kızlarının etini yedireceğim" ifadelerini okudu.
İngilizler, o Hindistan'ı da Müslüman nüfus çoğunlukta olmasın diyerek bölerek Pakistan'ı kurdu. Pakistan'ı da bela olmasın diye bölerek içinden Bengladeş'i çıkardılar.
Tarihten biraz sıyrılalım günümüze farklı bir konuya dönelim.