ABD halktan topladığı vergilerinden milyarlarca doları Gazze'de çocukların aç bırakılması, bebeklerle birlikte öldürmesi için İsrail hükümetine gönderiyor.
İsrail ordusunun uyguladığı ablukayla Gazze'ye gıda girişinin engellendiğini anlatan Amerikalı bir senatör var.
Adı Bernard Sanders.
Adam aylardır çığlık atıyor; "Yüzlerce insan açlıktan ölüyor.
Artık çocukların aç bırakıldığı bir barbarlık seviyesindeyiz." diyor. Yani aslında her fırsatta dünyaya insan hakları dersi veren ABD, kendi senatörü Sanders'in deyimiyle BARBARLIĞA
ORTAK olan bir devlet haline geliyor. Artık tüm dünya aynı noktada birleşiyor. Gazze'de ölen binlerce çocuk ve bebeğin kanında sadece İsrail'in değil, ona silah ve milyarlarca dolar desteği olan ABD'nin de parmağı var. O yüzden İsrail kadar ABD'de de tarihe tıpkı Hitler gibi eli kanlı çocuk katili olarak geçiyor.
Amerika'da Siyonizm'e en derinden hizmet edenlerden biri olarak bir İsrail aşığı lobi var. Adı ADL. Onun da Greenblatt isminde en tepesinde bir CEO var.
Hafta içinde bir açıklama yaptı. Dünya çapında bir Yahudi Düşmanlığının geldiği son nokta ile ilgili bir araştırma yapmışlar.
Dünyadaki yetişkin nüfusun yüzde 46'sının yani 2.2 milyar insanın yüksek düzeyde Yahudi düşmanı olduğunu tespit etmişler. 10 yıl önce ise bu rakamlar yarısı bile değilmiş. İşin özü İsrail Barbarlığı dünyada Yahudi düşmanlığını patlatarak iki katına çıkarmış durumda. Daha vahim bir noktaya dikkat çekiyor Siyonist lobinin CEO'su; "Genç nesil ebeveynlerinden daha fazla Yahudi düşmanı" diye.
Geleceğe dair büyük endişe yaşanması gerektiğini vurguluyor.
Hep söylüyoruz, dünyada Yahudi düşmanlığını patlatan İsrail'in ta kendisi ve onun Barbarlığına ortak olan Amerika'dır.
Washington'daki aptallar şunu da bilmelidir ki, öfke ve nefret sadece İsrail'e karşı değil aynı zamanda ABD'ye yönelik de dalga dalga büyüyor. Gazze'de silahlar sustuğunda "Netenyahu'yu yakalar, uluslararası mahkemede yargılatıp cezalandırırız.
Böylece dünyadaki öfke diner" diye düşünen Amerikalı aptallar, artık bu nefretin geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini göremiyor.
Bundan sonra dünyada ne zaman insan hakları demokrasi ve adaletten bahsetseler, Netenyahu faşizmine verdikleri destekten dolayı "Hastir" yiyeceklerini fark edemiyorlar. İnsan haklarıyla, adaletle zulüm asla bir arada barınamaz.
Amerikan dış politikasının, paralel devletlerle, Haçlı-Siyonist ittifakının lobileriyle, rüşvet ve şantajla tamamen İsrail'in güvenliğine yönelik dizayn edilmesi, artık dünyada muazzam bir uyanışa sahne oldu.
Geçmişte ellerinde medya gücü vardı.
Ancak kendi kurdukları sosyal medya, onlara bir silah olarak döndü.
Hergün binlerce vido ile adeta İsrail ve ABD'ye kurşun sıkılıyor. Her türlü sansüre rağmen bunu engelleyemiyorlar. İsrail Başbakanı Netenyahu önceki gün "Artık savaşların seyri değişti. Sosyal medya ile savaşıyoruz.
Tiktok'u halletmemiz lazım" diye boşuna konuşmadı. O yüzden Çin'e ait Tiktok'u bir Yahudi işadamının alması için kendilerini yırtıyorlar. Netenyahu, Elon Musk ile de görüşeceğini ve sahibi olduğu X platformunda tedbirler almasını isteyeceğini söyledi. Ne yaparlarsa yapsınlar durdurmaları mümkün değil. Ellerindeki instagramdan bile her gün yüzlerce katliam ve soykırım videosunu engellemeye güçleri yetmiyor. Tüm dünyada lanetlenen bir İsrail ve onun Barbarlık ortağı ABD var. O yüzden sadece Netenyahu'nun yargılanıp günah keçisi ilan edilmesi, dünyadaki milyarlarca insanı tatmin etmeyecek.