Ağlak ezikler

TÜRKİYE'DEKİ her şeye muhalif ezikler yine sahnede.
Devletin gücünü gösterip PKK'ya silah bıraktırmasını ve "Terörsüz Türkiye" hamlesini hazmedemediler. Hatta bazıları kafayı yedi.
Ağlıyor. "Bu nasıl olur" diye sorguluyorlar.
İtibarsızlaştırmak için ortalığı yıkıyorlar. "Bunun altında var bir iş" diye çığlık atıyorlar. Hatta içlerinden biri "Ben savaşmıyorum ki.
Umurumda değil" diyecek kadar zıpçıktı takılıyor.
Evet aslında bu ülkenin hayrına olan her girişim bunların umurunda değil.
Bugüne kadar teröre 2 trilyon dolar harcamışız, ezikler "Bana ne" diyor.
Oturdukları villalardan, plazalardan şampanyalarını yudumlarken "Ben savaşmıyorum ki, umurumuzda değil" diye haykırıyorlar. Hatta içlerinden biri "Niye 25 sene önce değil şimdi. Çok enteresan.
Anlayamıyorum. 100 yıl sonra anlarız belki.
Bugün olanlar akla uygun değil." diyor.
Bin yıl geçse de anlayamaz. Kapasite yok bu kafalarda. Devlet tepelerine bindiği, lider kadrolarını tek tek ortadan kaldırdığı bir dönemde PKK'ya silah bırak çağrısı yaparken "Dünya değişiyor." diye mesaj verdi.
Bunlar dünyanın değiştiğini yepyeni bir düzen kurulduğunun bile farkında değil. Dışarıda neler oluyor hiçbir şey bilmiyorlar. Bilmedikleri için de bu konulara hiç girmiyor ve anlamıyorlar.
Akılları duruyor.
İçlerinden bazıları PKK'nın siyasi kanadı DEM'le ittifak yapılırken "GIK" demiyor, oy veriyordu. Şimdi PKK silah bırakma kararı aldı diye birden
Ulusalcı olduklarını hatırlayıp "Yaşasın Lozan" diye bağırıyorlar.
O Lozan'da denize döktüğümüz Yunan'a neden Dedeağac'ı verdik, niçin yüz milyarlarca dolar borcunu sildik hiç sorgulamıyorlar.
Yahu adamları yenmişsin, yerin dibine sokmuşsun üzerine kaybedene Lozan'da toprak ve yüz milyarlarca dolar vermişsin hiç umurlarında değil.
Kerkük Musul nasıl gitti, Yemen nasıl satışa geldi hiç gündemlerinde yok.
Bunların çok sevdiği İnönü'ye Londra Büyükelçimiz heyecanla telgraf gönderiyor.
"Müjdemi isterim. Az önce İngiliz Başbakan ile görüştüm. 12 adayı bize veriyorlar" diyor.
İnönü "O 12 adayı alıp da başımıza bela mı edeceğiz" diyerek reddediyor.
Şimdi o İnönü zihniyetinin devamı olanlar bugün her yaz Yunan adalarına rakı balık için koşup milyar dolar harcıyor. Bunlar böyledir.
Karşı çıktıkları her şeyi tepe tepe kullanırlar.
Köprü yaparsın karşı çıkarlar. Üzerinden keyifle geçerler. Dünyanın en büyük havalimanlarından birini yaparsın. Topluca hücuma geçip yerden yere vururlar. O Havalimanı ile dünya rekorları kırar, milyarlarca dolar kazanırsın yine aynı karamsarlıkla hiç durmaksızın öterler.
Boğaz'ın altına dünyanın en büyük projelerinden birini inşa edersin. Tüp geçit yaparsın. "Neden balıklar gözükmüyor" diye yazarlar.
Hatta içlerinden "Asla kullanmayacağım o tüp geçidi" deyip de abonesi olanlar bile vardır.
Bunlar yerli arabadan tutun, savunma sanayiinde yaptığın füzelere, tanka, tüfeğe, SİHA ve savaş uçağına, uçak gemisine kadar her şeye muhalefet ederler.
İtibarsızlaştırmak için bir yerlerini yırtarlar.
"Maket bunlar maket.
Aslını asla yapamayız, uçuramayız" diye bağırır ve böğürürler.
Uçurup gözlerine sokarsın görmezler.
Türkiye'nin savunma sanayiinden kazandığı yıllık gelir 8 milyar doları önlerine koysan "