Dünya, sevinçlerin, kederlerin ve umutların yol işaretleri gibi karşımıza çıktığı bir yer.
Şahit olduklarımız satırlara dökülür, içimize sızar.
Yürürüz, konuşuruz; durur, bekleriz. Arar, bulur, yeniden yollara düşeriz.
İnsan da vakit tamamlanana kadar o yolda yürüyecek, her kervanda bir meziyet, her tenhada bir güzellik arayacaktır.
Kelam taşırız; kendimizden taşırır, bir sırra yaklaşırız. Sesimizin inceliğinde sevgi, gönlümüzün sinesinde hakikatin ince soluğu vardır.
İnsanın yükü, ipek yüklü kervandan ağırdır. Yükümüz, öteyi aralar. Kendimizi görür, ötekini kavrarız.
Peki yolcunun hali nicedir
İdraksiz yürürse zulümdür. Hikmetsiz yürürse zulümdür. Aşksız, muhabbetsiz yürürse en büyük zulümdür.
Bir gönülde terazi varsa, o gönülde sevgi barınmaz.

15