Sonsuzluk hasreti

Başlamanın güzelliğine, bitişin şükrüne. Yaşamın kolları arasında, bağrına basılmayı beklerken incinen kalbimize

Her şey sürükler insanı. Susuzluk, yolsuzluk, izsizlik, kimsesizlik Yaşamdan değil, yaşayamamaktan şikâyet ederiz.

Kahır, sabır, kaçışlar, kalışlar, çiçekler hepsi yerli yerinde. Yerini beğenmeyen arzularımız ve bakışlarımız.

Ne arzularımızı ne de bakışlarımızı yerleştirebiliyoruz.

Bakmak, yaralar. Ve fakat bakmanın güzelliğinde biraz da "son kez" olması vardır. Bir tekrarı daha var zannettiğimiz hiçbir şey aynı büyüyle belirmez gözlerimizde. Biz büyürüz, gözlerimizi döndüğümüz hakikat de dönüşür.

Bakmak bu yüzden elemdir çoğu zaman. Gördüğün yaraların izi olursun. Baktığın yer yaralar. İşte yaranın yeri, apaçık oradadır. Hayat ve rüya iç içedir orada. İçimiz orada sızlar. Sonsuzluğa duyulan hasret orada sızlatır.