Mahcup olmamak değil, mağlup olmamak önemli!

Modern çağın insanı tuhaf bir hayat sürüyor.

Kimsenin görmediğini düşündüğü an her şeyi yapabilir mesela.

Gaddarlık, barbarlık, hak hukuk tanımazlık

Modern çağın insanı tuhaf. Gerçekleştirmeyi düşündüğü hedefler için her şeyi araçsallaştırabilir.

Hedefe ulaşmak için her yol mübah olabilir.

Modern çağın insanı utanmıyor. Utanmanın "arkaik" bir duygu olduğunu düşünüyor. Eskiden yapıldığında insan içine çıkılamayacak eylemler şimdi "medeni cesaret" olarak sunuluyor

Dünya kocaman bir pazar. Her şeyin alınıp satıldığı, en yüksek fiyatı verenin elinde kaldığı bir pazar "Utanmak" bu pazarın handikabı Utandığın an satış yapamazsın; pazarlayamazsın hiç bir şeyi. Sadece fizyolojik bir refleks olarak tanımlanıyor bu utanmakızarma hali.

Bu durumu anlamlandırmaya, bunun adına "mahcubiyet" demeye kalkmak "ilkellik" olarak nitelendiriliyor.

Daha çok kazanmaya, daha çok başarılı olmaya, daha çok şan şöhrete ulaşmaya çalışan insanda mahcubiyet duygusunu aramak hayaldir artık.

Şimdilerde mahcup olmamak değil, mağlup olmamak önemli

Muhterem Fethi Gemuhluoğlu bir toplantıda "Dostluk" üzerine konuşur. Konuşmasının bir yerinde şöyle söyler:

"Beyefendiler, günahlarınız bile şevk içinde olsun, eğer günah işleyecekseniz. Şevki seçiniz. Aşkı seçiniz. Ben aşksız insanlar görüyorum. Huzur içinde uyuyorlar, gidiyorlar, gülüyorlar, vitrinlere bakıyorlar, hâlâ büyük büyük pazarlıklar peşindeler, hâlâ büyük büyük ihalelere giriyorlar. Türkiye'nin içinde bulunduğu felaketi idrak etmiyorlar, huzur içindeler. Onun için onlara küsüm, onlara kırgınım. Onun için, kırgınlıkta bir feyz buluyorum."