Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü'nde nöbet değişimi oldu. Ali Koç'un başkanlık sürecinde Fenerbahçe Türkiye ligini hiç kazanamamış olmasından dolayı kimi çevrelerden çok eleştiri almış olsa da kendisi seçime "doğal favori" olarak girdi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Sadettin Saran, 257 oy farkla Fenerbahçe başkanı olurken Türkiye ciddi anlamda bir şaşkınlık yaşadı.

Fakat her şeyden önce, demokrasi açısından örnek gösterilecek bir sınavdan geçildi. Sonuç netleşince protokolde ve yakın tribünlerde biriken Koç taraftarları doğal olarak şoka girdiler. Ardından makam odasında ortak dostumuz Ali Karacan ile beraber başkana kısa bir ziyaret yaptık. Koç, doğal olarak ciddi bir hayal kırıklığı yaşamıştı.

DÜNYAYA ÖRNEK BİR GENEL KURUL SONU

Sonra Türkiye'nin yaşadığı sahne, stadyumun içinde beraberce kol kola yürüyen iki başkanın -hatta Şekip Bey'le beraber üç başkanınalkışlarla podyuma çıkışıydı. Üç başkanın en sade şekilde dostluk ve kardeşlik havası içinde sahaya çıkmasının önemini bu ülkede yaşayan herkes bilir. Önce seçimi kıl payı kaybeden başkan Ali Koç mikrofonu aldı: "Fenerbahçemizin 38. başkanı camiamıza hayırlı uğurlu olsun. Bir kez daha Fenerbahçe demokrasi şölenini, seçim nasıl oluru herkese gösterdik, seçim son derece medeni adil rekabet çerçevesinde yapıldı. Yolumuz açık, şansımız bol olsun diyoruz, çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Yapacak çok işimiz, verecek çok mücadelemiz var. Artık düşmanları içeride değil dışarıda aramanın zamanı. Başkanımız Sadettin Bey'in etrafında kenetlenme zamanı". Bu zarif ve olgun konuşmanın ardından Sadettin Bey'in cevabı da aynı seviyeyi en güzel şekilde korudu: "Seçimlerin sonucu gösteriyor ki görevimiz birlik olmak. Dün de söyledim, şampiyon olana kadar bayram yok, kutlama yok. Sayın Ali Koç'un, yedi senelik başkanımızın Fenerbahçe'deki tecrübeleri bizim için çok önemli. İstiyorum ki, Fenerbahçe'nin tüm başkanları koşulsuz bir beraberlik içerisinde olsun, birlik beraberlik çok önemli. İnşallah Ali Bey ile olan dostluğumuz daha da güçlenir ve kupayı üç başkan beraber kaldırırız. Bu benim en büyük hayalim". Gerçekten bütün camiaya bravo diyorum.

ALİ KO, NEYİ YAPAMADI, NELERİ BAŞARDI

Türkiye liginde 7 yılda 4 kere 2'ncilikte kaldı. Bunun arkasındaki hakem ve federasyon marifetlerine hiç girmiyorum. Bir kere Türkiye kupası şampiyonu oldu. Basketbolda, voleybolda, boksta, yelkende, yüzmede, katıldığı tüm diğer branşlarda büyük başarılar elde etti, olimpiyatlara en çok sporcu gönderen kulüp olarak parladı. Ama bunlardan daha önemlisi, Atatürkçülük ve Cumhuriyet değerleri konusunda ödünsüz bir duruş sergiledi. Ülkemizin kanayan yarası olan kadın-erkek eşitliği konusunda "He for She" kampanyasıyla Türkiye'ye örnek oldu. Ben şahsen kulübün bir üyesi olarak kendisine candan teşekkür ediyorum.