Unutulmayan filmler: Yol Ağıtı

Klasik Hindistan sineması denilince pek çok sinemaseverin aklına ilk gelen filmdir: Pather Panchali... Türkçe'de Yol Ağıtı...

Günümüz Hindistan sineması (şeklen) parlak renklerin hakim olduğu çiçek tarlası gibi kostümleri, dansları ve şarkılarıyla tanınır.

Buna mukabil, klasik dönem Hindistan sinemasının önde gelen yönetmenlerinden biri olan Satyaji Ray'in 1955 tarihli Yol Ağıtı bizi bambaşka bir iklime götürür.

Film, 1920'li yıllarda, Batı Bengal'in dağ köyünde yaşayan fakir bir aileyle tanıştırır bizi.

Nesillerdir aynı köyde yaşayan ailenin reisi Harihar, beceriksiz, kaderci ve hayalperest bir adam; gezginci tiyatrolar için piyesler ve şiirler yazan (ancak alıcısı olmayan) bir romantiktir. Günübirlik işlere çalışan fakat neye elini atsa kuruyan bir bahtsız...

Ocağı tüttürebilmek, bir avuç buğday temin edebilmek için evdeki kap kacakları bile satmak zorunda kalan bir anne...

Evin iki çocuğu var... Genç bir kız Durga ve 8-10 yaşlarındaki erkek çocuk Apu...

Bir de yaşlı halaları var. İki büklüm yürüyen, dişleri dökülmüş bu ihtiyar, gün gelir, yoksulluk yüzünden sofrada fazlalık olarak görülmeye başlar.

Koyu bir yoksulluk içinde kıvranan ailede sıkıntılar ve kayıplar üst üste gelir.

Buna rağmen ahlaklı ve erdemli insanların filmidir Yol Ağıtı.

Anne figürü, her ne pahasına olursa olsun kendi ayakları üzerinde duran, evlatlarına başkasının malına göz dikmemeyi, çalmamayı öğütleyen, öğreten onurlu bir karakter olarak karşımıza çıkar.

Yol Ağıtı, sinema tarihinin en hüzünlü filmlerinden biri, benimde klasik Hint sinemasıyla ilk tanışma filmimdir.

1970'lerde TRT'de Zorlu Yaşam adıyla gösterilen Yol Ağıtı'nı (hafızam beni yanıltmıyorsa) 1995 senesinde, İstanbul Film Festivali'nde izlemiştim ilk olarak.

O gün bugündür en sevdiğim, ancak her izleyişimde içimi burkan filmlerden biridir.

Yarı otobiyografik bir romandan beyazperdeye uyarlanan Yol Ağıtı, tamamen amatör oyuncularla ve deneyimsiz bir teknik ekiple çekilmiş, üstelik o vakitler 3 bin dolar gibi düşük bir bütçeyle tamamlanmış.

Öyle ki, ödenek yokluğundan film parça parça çekilebilmiş ve tam 5 yılda tamamlanabilmiş.

Yönetmen Satyaji Ray, ilk aşamada çekimleri finanse edebilmek için plaklarını ve hayat sigortasını satmış, karısı da mücevherlerini rehinciye vermiş.

Projenin ortasında bu paralar da suyunu çekince sonunda Batı Bengal Hükümetinin mali desteği ile film tamamlanabilmiş.

Yani, bakıldığında, yoksul bir aile dramı anlatan filmin seti de benzer bir kaderi paylaşmış.