'Turna'nın rotası belli

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'nde iki manada rota belli.Birincisi, Türk dünyasının sinemasal birikimine yönelik bir festival oluşu...İkincisi ise, coğrafi olarak Türk dünyasının farklı kentlerinde yapılacak olması.Bursa'da ikincisi yapılan festivalin gelecek seneki durağı Azerbaycan'ın Şuşa şehri olacak.Festivalin sembolü olan turna kuşu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy eliyle Bursa'daki kapanış ve ödül töreninde Azerbaycan Kültür Bakanı Anar Kerimov'a devredildi.Efendim, geçen haftanın en önemli kültür hadisesi bana sorarsanız Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'ydi.Bursa, geçen hafta Türk dünyasından yüzlerce (toplam 400 civarında) yönetmen, oyuncu, senarist, yapımcıyı ağırladı.Kardeş ülkelerden hiç bilmediğimiz yahut çok az aşina olduğumuz ünlü yüzler, özellikle kadın oyuncular, ülkelerine has şıklıklarıyla göz kamaştırdılar.Ağızlardan dökülen cümleyse aynıydı: Biz arkadaştan öte kardeşiz.Kimler yoktu ki festivalde; Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan kültür bakanları başta olmak üzeri Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray da oradaydı, Kırgız sinemasının en ünlü yönetmen ve idarecisi Akan Satayev de... Osman Sınav da oradaydı, bu yıl en iyi kadın oyuncu ödülü alan Kalipa Tashtanova da...Festivale ilk yıl (2021) 13 ülkeden 42 eser katılmış.Bu sene rakam 17 ülkeden 52 esere ulaşmış.Demek ki burada bir ihtiyaç söz konusu, Korkut Ata ihtiyaca cevap vermese, cazibe haline gelmese, gazetecisinden, oyuncusuna, yönetmeninden kültür bakanlarına bunca insanı bir araya getirmek pek mümkün olmazdı.Türk dünyasının film potansiyelini derleyip toparlamak, arşiv oluşturmak, hafıza tazelemek bu festival sayesinde oluşabilir.Mesela bu yılki festival katılımcılarının iletişim bilgilerinin yer aldığı katalog çalışması bile çok değerli.Bu çabalar sadece bir sinema hadisesi