Savaşa karşı insani bir ihtar

Rusya-Ukrayna arasında süren savaşın, çatışmaların benzeri 1992'de ve 2008 yılında Karadeniz'in diğer ucunda Gürcistan'da yaşanıyordu. Kafkasya'da etnik gruplar toprak için savaşıyor ve herkes kendine göre bir sınır kavgası veriyordu. Sonunda Rus tankları devreye giriyor ve büyük kayıplar yaşanıyordu. Gürcistan'da 19. yüzyılın sonlarında kurulan Eston köyleri de (tarafı olmadıkları halde) savaştan zarar görüyorlardı.Savaş onların da hayatlarını altüst ediyor, çoğu geldikleri memleketlerine, Estonya'ya geri dönüyordu.Gürcistanlı yönetmen Zaza Urushadze'nin, 2013 yapımı, Mandalina Bahçesi (Tangerines) adlı bir filmi var; sadece iki kişinin geriye kaldığı bir Eston köyünde geçiyor.Yaşlı marangoz İvo ve komşusu mandalina toplayıcısı Margus, fırtınadan önceki sessizliğin farkındadır, savaşın ateşi yakında köylerine de sıçrayacaktır. Çok geçmeden beklenen olur, İvo ile Margus'un köyünde karşı karşıya gelen Gürcü ve Çeçen askerler arasında çatışma çıkar. Çatışmadan sadece iki asker ağır yaralı olarak kurtulur. İvo'nun tedavi etmek üzere evine götürüp ölümden kurtardığı bu iki askerden bir Gürcü, diğeri ise Abhazya hesabına savaşan paralı bir Çeçen askerdir.İvo her iki askeri ayrı ayrı odalarda tedavi eder. Ölümden dönen askerlerin kendilerine gelir gelmez yapmak istedikleri ilk iş, yan odada hayata tutunmaya çalışan 'düşman'ı öldürmektir.Ancak ev sahibi İvo buna müsaade etmez. Askerler, İvo'da duydukları minnetten, can borcundan dolayı en azından evin içinde bir çatışma çıkmayacağına dair söz verirler.Bundan sonra gelişen olaylar ve diyaloglarda askerlik, toprak meselesi, kim haklı kim haksız türünden bir sorgulama süreci başlar.Aynı çatı altında adeta bir münazara masası kurulmuştur ve ev sahibi İvo'nun gözlemciliği altında, Gürcü ve Çeçen asker, bu kez, diyalog yoluyla kozlarını paylaşmaktadır.Ancak mesele gelir, savaşın anlamsızlığına dayanır. Askerlerden biri aslında işsiz kalmış Gürcü bir tiyatrocu, diğeri ise geçim derdi yüzünden paralı asker olmuş