Devlet yönetiminde insanlar geçici, makamlar kalıcıdır.Mustafa Kurt beş yıllık görev süresinin ardından Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü bayrağını, ünlü oyuncu Tamer Karadağlı'ya devretti.Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararıyla Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olan Karadağlı, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro bölümünden mezun olduktan sonra daha çok televizyon dizilerinde boy gösterse bile tiyatro dünyasında da hatırı sayılır işlere imza atmış. Aynı zamanda usta bir seslendirme sanatçısı olan Karadağlı, tiyatroda Shakespeare'in 'Kuru Gürültü'sünü hem Türkçe, hem de İngilizce oynamış. Gerek Devlet Tiyatroları gerekse özel tiyatrolarda başka oyunlarda da görev almış.Nezihe Araz'ın yazdığı 'Cahide', Turgut Özakman'ın 'Fehim Paşa Konağı', Steven Berkoff'un 'Dolu Düşün Boş Konuş', Shakespeare'in 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' görev aldığı oyunlardan sadece bazıları...Oynadığı dizi ve filmlere baktığımızda ise liste daha uzun...Çocuklar Duymasın, Ferhunde Hanımlar gibi dizilerle ün kazanan sanatçı, son zamanlarda sosyal medya paylaşımlarıyla da gündemdeydi.Her vatansever sanatçı gibi o da ülkesine ve devletine karşı içten ve dıştan gelen saldırılara karşı (yeri geldiğinde) dik bir duruş sergilemiş, milletin sevgisini kazanmıştı.Selefi Mustafa Kurt, görev yaptığı beş yıl içinde Devlet Tiyatroları'nda yerli yazarların oyunlarına öncelik verdi, genç yazarların önünü açan bir tutum sergiledi.Kurt'un bir serzenişini hatırlıyorum: Bizim repertuvarımızda Batılı yazarların eserleri bolca mevcut ama bizim eserlerimizi de Batı'nın repertuvarlarında görmek isteriz. Bu yolda çalışmamız gerek. Tiyatro hayatın içinde bir sanat. Ülkemizde müthiş bir kültürel çeşitlilik, sandıklar dolusu kültür sanat hazinemiz var. Sandığımızı açtığımızda çok güzel eserler yazılabilir.Lakin, bize ait, bizi anlatan işler çıksın istiyoruz, yerli yazarlarımız, eserlerimiz olsun diyoruz, fakat esere bakıyorsun, yazan yerli ama kafa başka yerde...Öte yandan gerek Devlet Tiyatrolarında, gerekse Şehir Tiyatrolarında yerli, hakiki yazarların ötelendiği de olmuştur.Türk Tiyatrosu'nun Shakespeare'i