Kemal Tahir Turancılar'dan ne öğrendi

Geçen akşam oyuncu Ali Nuri Türkoğlu dahil, sanat dünyasından dostlarla önce Fidan Sanat Vakfı'nın, ertesi akşam da yönetmen Mesut Uçakan'ın iftarında bir araya geldik.Bir ara söz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen 'sanatçılarla iftar' meselesine ve ardından davete icabet edenlere yöneltilen hakaret içerikli sosyal medya paylaşımlarına geldi.Eleştiri sınırlarını çoktan aşıp, kişilik haklarına hakarete varan bu davranışlar hep oldu, olacak.Şener Şen, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'nü kabul ettiği gün sosyal medya mecralarında lince uğradı ama o 'susma hakkını' kullanarak, kötü söz sahiplerini kendi kem sözleriyle baş başa bıraktı.Erdoğan'ın fotoğraflarını çekti diye 'Ara ki bulasın' manşetleri atan Cumhuriyet gazetesine karşı Ara Bey'in cevabı (haklı olarak) öylesine okkalı olmuştu ki gazete özür dilemek zorunda kaldı.Gerektiğinde susmasını, gerektiğinde Ara Güler yahut Tamer Karadağlı gibi rest çekmesini bilmek gerek; mesela, 'Yalakaysam devletimin yalakasıyım, siz kimin yalakasısınız' diyen Hakan Ural gibi...Sahnelerde, elde mikrofon, CHP'li belediye başkanlarına düzmedik methiye bırakmayan, 'Güler yüzünüzle, samimiyetinizle, sahiciliğinizle gün gibi doğdunuz İstanbul'a. Yağmurlu hava, sizinle güneş gibi doğacak" diyen (Tarkan gibi) sanatçılar yalakalıkta şahikalar yazarken, 'Yahu biz niye bizim gibi düşünmeyen meslektaşlarımıza yalaka diyoruz ki, onlarınki yalakalıksa bizimki ne' diye düşünmezler mi hiçİnsan tarafsız olamaz. En azından kardeşinden, anne-babasından yanadır. Öte yandan insan, içinde yaşadığı toplumdan yana olmaktan da kurtulamaz ve toplum sadece bizim gibi düşünenlerden