İyi ki Filistinli sinemacılar var

Vakti zamanında Almanya'da, Avrupa'nın başka yerlerinde, Yahudilerin başına gelenlere dair öyle çok film izletildi ki dünyaya, bu propagandanın tesiri ve oluşturulan perdeleme yüzünden, İsrail'in 75 yıldır Filistin topraklarında sürdürdüğü soykırım konuşulamadı bile.

1948'deki kuruluşundan bu yana İsrail, adım-adım, Filistin topraklarını yutuyor, baskı ve zulümle Filistinlilere dünyayı zindan ediyor.

Baskı demekle, zulüm demekle durumun vahametini yeterince anlatabildiğimizi düşünmüyorum. Kelimeler, İsrail'in insanlık dışı gaddarlığını anlatmakta kifayetsiz kalıyor.

Öte yandan, Filistinlilerin yaşadıklarına dair çekilen filmlere bakıyorum da, İsrail'in ölümcül politikaları karşısında bizzat Filistinli yönetmenlerin bile hayli vicdanlı ve naif davrandıklarını düşünmeden edemiyorum.

Şöyle ki Filistinli yönetmenler, adil olmak adına filmlerinde 'iyi niyetli Yahudi' karaktere de yer veriyorlar. En azından izlediğim filmlerde bu böyle...

11. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nin açılışında izlediğimiz Farah Nabulsi imzalı 'The Teacher' (Öğretmen) adlı filmde de benzer bir duyguya kapıldım.

Farah Nabulsi İngiltere'de doğup büyümüş Filistin asıllı bir yönetmen.

The Teacher, Nabulsi'nin ilk uzun metraj filmi. 2023 yapımı; henüz yeni bir film ve bugüne kadar gösterildiği uluslararası festivallerde adından övgüyle söz ettirdi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında sessiz sakin bir hayat sürme çabasının bile, Yahudi işgalciler tarafından her seferinde nasıl sabote edildiğini gözler önüne seren bir film Öğretmen...

Filistinli bir öğretmen olan Basem'in iki öğrencisini, Yakup ve Âdem kardeşleri Batı Şeria'daki şiddet sarmalından korumak için gösterdiği çaba filmin ana hikayesini oluşturuyor.

16 yaşındaki oğlu İsrail hapishanelerinde soğuktan ölmüş, bu yüzden ailesi dağılmış bir adam Basem.

Dolayısıyla evlat acısı nedir iyi bilen Basem, evladı yerine koyduğu öğrencilerini koruma içgüdüsüyle hareket eder. Bu konuda en büyük yardımcısı ise Birleşmiş Milletler gönüllüsü bir İngiliz kadın olan Lisa'dır.

Dışarıdan bir göz olarak Lisa, Basem'in dünyasına girdikçe, İsrail'in Filistinliler üzerindeki baskısına daha yakından tanıklık eder.

Öte yandan Basem, hem komşusu hem de öğrencisi olan Yakup ve Adem'in iyi bir eğitim almasını sağlamak için çaba gösterir.

Ancak bir gün Yahudi yerleşimcilerin zeytin ağaçlarını ateşe verdiklerini gören Yakup, gruba müdahale ederken, açılan ateş sonucu hayatını kaybeder.

Abisi gözleri önünde öldürülen Adem ise intikam alma planları yapmaya başlar. Ancak öğretmeni Basem, henüz toy bir delikanlı olan Adem'i şiddetten uzak tutmaya çalışır.