İstanbul'un hafızası burada

Geçen yıl Fatih Belediyesi tarafından yayınlanan "Revnakoğlu'nun İstanbul'u-İstanbul'un İç Tarihi: Fatih" adlı eser ve müellifi için 'Müslüman İstanbul'un hafızası' başlığını atmıştım.Şehir ve tasavvuf kültürü yahut sosyal tarihle ilgilenen hemen herkesin aşina olduğu, bütün merakı ve sevgisiyle, ömrünü İstanbul kültürüne adamış bir isim: Cemaleddin Server Revnakoğlu... 1968 yılında vefat ettiğinde, geride 350 dosyadan oluşan devasa bir arşiv bıraktı ki özellikle Suriçi İstanbul'una dair müthiş zengin bir arşivdi bu.Arşivin asıl değeri ise Revnakoğlu'nun şehre (uzaktan bakarak değil) bizzat yaşayarak, şehrin taşıyla, toprağıyla yoğrularak konuları anlatmış olmasından kaynaklanıyor.Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan'ın anlatımıyla aktaracak olursak, büyük bir adanmışlıkla oluşturulan bu kayıtlar, İstanbul'u sosyal, kültürel, dini kurumlarıyla bir bütünlük içinde al alır; Bektaşi babalarından mesnevihanlara mevlithanlardan hafızlara, şeyhlerden hattatlara, tuluat ustalarından ediplere, devrin son büyük üstatlarını en ilginç yönleriyle bize tanıtır.Fatih Belediyesi, söz konusu arşivin çok önemli bir parçasını (53 yıllık bir aradan sonra) beş cilt halinde yayınlamıştı. Eser, Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk yarım yüzyılına tanıklık ediyor; Yedikule, Topkapı, Şehremini, Samatya, Kocamustafapaşa, Aksaray, Mevlanakapı, Belgradkapı, Yenikapı, Silivrikapı, Haseki gibi semtlerin mimariden kültürel dokusuna kadar zengin bilgiler içeriyor.(Dileyen okurlar Prof. Dr. Mustafa Koç tarafından yayına hazırlanan bu kitaplardan, belediyenin internet adresinden çevirimiçi olarak da istifade edebilir.) Bu büyük hazineyi kültür hayatımıza kazandırmakla yetinmeyen Fatih Belediyesi önemli bir sempozyuma imza atıyor.Revnakoğlu'nu farklı yönleriyle tanıtmayı amaçlayan "Kültür