Hasan Aycın'dan Filistin çizgileri

Bir sanatçı düşünün ki dile getirilmek istenen sayfalar dolusu arz-ı halı tek bir çizgiyle anlatsın, çizgi sanatına tefekkür, asalet ve derinlik katsın.

Gerçi Sadık Battal daha sade, daha güzel ifade etmiş; Hasan Aycın, Yunus Emre gibi "laf olsun diye konuşmayan, söylemek zorunda olduğu için söyleyen" insanlardan biri.

Az kelam eden, lakin bir mütefekkir olarak çizgileriyle adeta şelale gibi gürül gürül akan bir sanatçı Hasan Aycın.

Bu sene Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'ne de layık görülen Aycın'ın Kudüs ve Filistin temalı eserleri bugünlerde Tekirdağ'da sergileniyor.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörlük Sanat Galerisi'nde açılan sergide sanatçının 40 civarında eseri yer alıyor.

11 Şubat'a kadar açık olan sergide, Gökhan Özcan ve Alper Gencer'in yazdığı metinler de usta sanatçının çizgilerine eşlik ediyor.

OLAĞAN HİKAYE'DE GAZZE VAR

'Ben Kudüs'ü kol saati gibi taşıyorum

Ayarlanmadan Kudüs'e

Boşuna vakit geçirirsin' diyordu merhum şair Nuri Pakdil.

Ne yazık ki zaman, bir asırdan fazladır, Kudüs'ün aleyhine işleyip durdu.

Müslümanların barış, Hristiyan ve Yahudilerin kanla yazdığı bir tarih Filistin.

Gelinen noktada tarihin kanlı sayfaları yine Yahudi devleti eliyle yazılıyor.

Adına savaş dedikleri, ahlak ve hukuktan nasibi olmayan Siyonist katillerin zulmü altında inliyor Gazze.

Zincirlerinden boşanmış bir katil, hiçbir ahlaki sorumluluk ve insanlık kırıntısı dahi taşımadan öldürüyor.