Hadımköy'den Kore'ye kaçış!

Öyle denk geldik; bir arkadaşı Korece hikaye kitabı ararken buldum sahaflarda.Hayrola Korece mi öğreniyorduArkadaşın yalancısıyım; 15 yaşındaki oğlu, birkaç yıldır Kore dizilerine ve K-Pop müzik gruplarına sarmış, bu sayede, kendine yetecek kadar Korece öğrenmiş, Güney Kore ve Japonya hastası olup çıkmış.Baba izin verirse eğitim için Japonya'ya gitmek istiyormuş.Allah Allah!..Daha pasaport yüzü görmemiş, yaşadıkları ilçeden, şehirden dışarı adımını atmamış bu gençlerin Uzak Asya sevdası nereden peydahlanıyorFilmlerden, müziklerden, popüler ikonlardan, bir takım moda akımlarından mı etkileniyorlarMalum, ikonik karakterler üzerinden dünyaya pazarlanan K-pop diye bir akım var.Hatırlar mısınız iki yıl önce İstanbul Hadımköy'deki evlerinden kaçan üç kız çocuğu, polise verdikleri ifadede, izledikleri bir Kore filminden etkilendiklerini, Kore'ye gitmek için evden kaçtıklarını söylemişlerdi.Şaka değil, yaşandı bu!Ağaç yaşken eğilir ya; en çok ergenleri tesiri altına alan 'Kore dalgası' nasıl ve hangi enstrümanlarla böylesine uzun menzilli bir etki alanına sahip olduAslında bu, mazisi 1990'lara uzanan bir devlet politikasıydı. O dönem, Asya mali kriziyle boğuşan Güney Kore'de iktidar, Kore dizilerine ve müzik gruplarına olan ilgiyi fark etti ve bu konuda üretim yapan şirketleri destekleme kararı aldı.Başta çevre ülkeler olmak üzere, kültür ihracı ile ekonomiye nefes aldırmak istedi.Ekilen tohumlar bire on verdi!Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla dizilerden müziklere, hazır gıdadan kozmetik ürünlerine değin hemen her ülkede genç ve dinamik pazar (tüketici) kitlesi oluştu.İstanbul'un göbeğinde, ergen oğluna Korece kitap arayan baba bunun bir örneğidir.Hegemon kültür olarak bu meseleleri aklıma getiren Anadolu Ajansı'nın hazırladığı haber oldu. Sümeyye Dilara Dinçer ve Mehmet Şah Yılmaz'ın hazırladıkları dört bölümlük dosya haber, meselenin tarihsel özetini sunmanın yanı sıra, ilgili uzman görüşlerinden yararlanılan nitelikli bir sunumdu.Şimdi düşünüyorum da Türkiye 1980'lerden beri turizme yaptığı yatırımın benzerini, Güney Kore örneğinde olduğu gibi, neden kültürde de yapamasın.K-Pop ile gelen ideolojik, sosyolojik meselelerin, hatta cinsiyetsizleştirme üzerinden yapılan tartışmaların farkındayım. Bu alanda popüler olmak isteyen gençlere yönelik eğlence sektörünün insanlık dışı yaptırımları, tutumları, mahvettikleri hayatlar da görmezden gelinemez.Lakin şu var; ekonomik krize çare