'Günah Adası'nın belgeleri

Türkiye'nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazınan, eski Başbakan Adnan Menderes ile çalışma arkadaşları Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilmelerinin üzerinden 61sene geçti.Yassıada'daki yargılamalar, 14 Ekim 1960'ta başlayıp 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Mahkeme heyeti 592 sanıktan 288'i için idam istedi. Bazı sanıklar kısa süreli hapis cezasına çarptırılırken bazıları beraat etti. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 16 Eylül 1961'de sabaha karşı idam edildi.Bu idamlardan bir gün sonra ise son söz olarak, "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim.' diyen Menderes, 17 Eylül'de saat 13.21'de İmralı Adası'nda idam edildi."Yeter söz milletindir." diyerek çıktığı siyaset yolunda güçlü Türkiye hayalini, politikaları ve kalkınma hamleleriyle gerçekleştiren Menderes ve arkadaşları "demokrasi şehidi" olarak tarihe geçti.TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi.Elim hadiselerle anılan Yassıada, uzun yıllar sonra, bünyesinde müzelerin, tarihi ve tescilli yapıların, restoran, kütüphane ve açık hava sanat eserlerinin yer aldığı Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak, yeniden düzenlenip (geçen yıl) ziyarete açıldı.Demokrasi şehidi Menderes'in hatırası, Türk milletinin gönlünden hiç silinmedi.Onunla ilgili belgeseller yapıldı, kitaplar yazıldı.2013'te Menderes'in hayatından bir kesiti konu alan televizyon dizisi (Ben Onu Çok Sevdim) çekildiyse de uzun soluklu olmadı.Sinema dünyasında ise doğrudan 1960 darbesini konu alan bir film de çekildi: 50 Kelimelik Mektuplar.Filmi önemli kılan, Türkiye siyasal hayatının dönüm noktalarından biri olan 27 Mayıs 1960 darbesini 'bir insan hikayesi' etrafında ele alıyor olmasıydı.Geçen yıl sinemalarda gösterilen film, Adnan Menderes hükümetinde bakan olarak görev yapan Tevfik İleri'nin darbe sonrası Yassıada'ya sürgün edilişiyle birlikte, Demokrat Parti ileri gelenlerinin (Başbakan Adnan Menderes dahil) düzmece mahkemelerde yargılanmalarını ve idama varan trajik sonlarını ele alıyordu.Bu uzunca hatırlatma girişine vesile olan bir