Firavunların tek üstünlüğü...

İsrail ordusu abluka altındaki Gazze Şeridi'ne son bir gün içerisinde düzenlediği saldırılarda 320 noktayı vurarak çoğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan yüzlerce Filistinliyi öldürdü.

Gazze dışında yaşayan bizler, 7 Ekim'den bu yana benzer cümlelerle güne başlıyoruz ama sürekli bombardıman altındaki Gazze halkı gün yüzü bile göremiyor.

Vicdan sahibi her insan nerede yaşarsa yaşasın elbette sarsılıyor ama ateş, asıl düştüğü yeri yakıyor.

Koskoca dünya, ABD, AB ve İsrail'in insafa gelmesini bekliyor; modern Firavunların iki dudağından çıkacak bir çift söze bakıyor.

Kimse Arap coğrafyasının (sözüm ona) etkin ülkeleri olarak gösterilen 'Mısır ne diyecek', 'Suudi Arabistan ne diyecek' diye bakmıyor.

Birleşmiş Milletler ise tabela derneğinden daha etkin değil.

İnsani yardım malzemelerinin tek geçiş noktası olan Refah sınır kapısı ancak İsrail ve ABD izin verirse açılabiliyor.

Terör devleti İsrail'in ceset tarlasına çevirdiği Gazze'de yaşanan soykırıma bakıp Batı ülkelerini, ABD'yi utanmaya davet ediyoruz ama kimi kime şikayet ediyoruz

Onlar zaten katilin işbirlikçileri, küçük şeytanın suç ortağı büyük şeytanlar değil mi

'İnsan hakları' deyince akıllarına kendilerinden başkası geliyor mu

Gazze'de patlayan bombalar Londra'da patlasaydı, ölen bebekler Filistinli değil İngiliz bebekler olsaydı bunca seyirci kalırlar mıydı

Afganistan'ı, Irak'ı, Suriye'yi ve daha pek çok ülkeyi yaşanmaz hale getirenler, Afrika'yı asırlar boyunca sömürüp açlığa mahkum edenler bunlar değil mi

'Utan Avrupa, utan ABD' derken kimi kime şikayet ediyoruz.

Asıl utanması gereken, bunca senedir Batı hayranlığı ve ninnileriyle uyutulup uyuşturulan bizler değil miyiz