Carmina Burana şovu
Geçen çarşamba akşamı "Ajda Pekkan konserine mi gitsem" diye içimden geçirmedim değil ama Atatürk Kültür Merkezi'ndeki opera salonundan çıkarken 'iyi ki buraya gelmişim' demekten kendimi alamadım.
Beşiktaş stadyumundaki konsere gidenler muhakkak nostaljik anlar yaşamıştır ama İstanbul Devlet Opera ve Balesi de hafızalardan silinmeyecek (gerçek manada) muhteşem bir şova imza attı aynı gece.
'Şov' diyorum zira Carl Orff'un meşhur Carmina Burana'sı Türk sanatçıların elinde, sahne, dekor, ışık ve kostüm tasarımıyla bir bütün olarak, ayakta alkışlanmayı hak eden (ki öyle de oldu) bir görsel şölene dönüşmüştü.
Aslında hemen herkesin kulağı aşinadır Carmina Burana'ya...
Özellikle eserin girişindeki 'O fortuna' bölümü tüyleri diken diken eden türden ve ziyadesiyle heyecan verici olduğundan reklamlarda, sunumlarda bile kullanılmıştır.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi yapımı Carmina Burana, solistleri, orkestrası, korosu, bale sanatçıları, çocuk korosu ve balesi, Modern Dans İstanbul sanatçıları ve özel tasarım ekiplerinin oluşturduğu yaklaşık 250 kişiden oluşan dev kadrosu ile "koreografik sahne kantatı" olarak 15. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali'nde sanatseverlerle buluştu.
Böylece opera sezonu da muhteşem bir finalle nihayet bulmuş oldu.
Ama ne final...
Son teknolojiyle donatılmış Türk Telekom Opera Sahnesi'nin adeta bütün imkanlarının kullanıldığı bir gösteriydi bu.
Dönen sahne, yükselip alçalan platformlar, sahnenin tepesine yerleştirilen mekatronik (makine, elektronik, yazılım ve kontrol mühendisliğine dayalı bir mühendislik çalışması) bir an bile aksamayan koreografik dinamizm, ışık ve kostüm şovları ile Carmina Burana sanatseverlerin hafızalarında unutulmaz izler bıraktı.
Hayranlık uyandıran bu muazzam teknik ve estetik detaylara imza atan kadronun yanı sıra, dev koro ve orkestranın da hakkını teslim etmek gerek, zira, kısa es geçişleriyle bilinen ve bir saati aşan Carmina Burana'nın ritmik ve metrik duygusunu bir an olsun ıskalamadılar.
Üstelik seyircinin olur olmaz yerde alkışlayarak salondaki konsantrasyonu bozmasına rağmen...
Carmina Burana, Münih'teki Bayern Kütüphanesi'nde bulunan, 11. 12. ve 13. yüzyıldan kalan 254 şiir ve dramatik metinden oluşuyor.
Konuları ise ölüm korkusu, günahlar, zevk, eğlence, bahar, talih gibi dünyevi meseleler...
Ortaçağ müziğiyle çok yakından ilgilenen Alman Besteci Orff, tüm bunları ses solistleri, koro ve orkestra için düzenlemiş ve çalgıları -tıpkı eski çağlardaki gibi- insan sesini desteklemek düşüncesiyle kullanmış.
1937'de seslendirildiğinde 'basit' bulunup çok eleştirilse de zamanla inanılmaz bir başarı sağlamış ki bugün dahi en çok teveccüh gören sahne kantatlarından biridir.
Ortaçağ insanı neler söylemiş; Carmina Burana'da geçen dizelere bir bakalım;
Ey Kader,
ay gibi
döneksin,
hep büyüyen
veya küçülen;
menfur hayat
önce zulmeder
ve sonra teselli eder
canının istediği gibi;