İngiliz gazeteci David gençliğinde haber yapmak için gittiği Filistin'e yıllar sonra geri dönmek ister. David, Filistin'de yaşadığı dönüşümün ardından Müslüman olup, adını Yusuf olarak değiştirmiştir.

Soykırımcı İsrail'e karşı Londra'da düzenlenen gösterilere katılan 'muhtedi' Yusuf'un (David'in) oğlu John ise babasının hayatından endişe etmektedir. Çünkü İngiliz polisi, Filistin destekçilerine karşı pek de nazik davranmamaktadır. Öte yandan John, babasının Müslüman olmasına vesile olan toprakların ve insanların hikayesini merak edip dinlemeye başlar.

John, Filistin halkının davasını öğrendikçe, tıpkı bir zamanlar babasının yaşadığı türden bir dönüşüm yaşamaya başlar.

Buraya kadar anlattıklarım 'Bir Taşın Hafızası' adlı tiyatro oyununun kısa özetidir...

Bir Taşın Hafızası, yeni kurulan Teyakkuz Tiyatro'nun ilk oyunu...

Umarım bundan sonra adını sık duyacağımız Teyakkuz Tiyatro, Yedi Hilal Derneği bünyesinde yaklaşık altı ay önce kurulmuş 'genç' bir tiyatro topluluğu.

Genç diyorum, çünkü oyunda rol alanların tamamı amatör ve gönüllü üniversite öğrencileri...

Aralarında Galatasaray, Boğaziçi ve İstanbul üniversitelerinde okuyanlar var.

Yedi Hilal Derneği Genel Başkanı Samet Paçacı'nın gençlere desteği tam. Bu oyunun bir başlangıç olduğunu dile getiriyor, mazlum coğrafyaların sesini sanat yoluyla duyurmak için çalışmaların devamının geleceğini söylüyor.

Öyle de olmalı. Çünkü davası olan bir sanat anlayışı, yumuşak güç olarak, vatan savunmasının bir parçasıdır.

Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda galası yapılan oyun, Avrupalı bir gazetecinin Filistin'de yaşadıklarını flaşbeklerle anlatırken geçmiş ve gelecek arasında köprü kuruyor.

Hakan Hüseyin Gül'ün yazıp yönettiği oyunun yönetmen yardımcılığını Samet Demir, dekor ve kostüm tasarımını ise Numan Noyan Küçük üstlenmiş.

Ali Sürmelioğlu ve Tufan Yılmaz'ın dramaturg olarak görev aldığı oyunda dünyanın dört bir yanından Filistin'e destek olan insan yüzleriyle Filistin'in büyük şairleri ve direnişçileri de var. Bu haliyle oyun, barbarlığa karşı birleşen insanlık vicdanının evrensel dayanışmasına dönüşüyor.