'Amin' denilecek dua

Allah dileyen herkese nasip etsin; pek çok dostumuz Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda.Bizler de bulunduğumuz yerlerden güzel dualarına eşlik ediyor, 'amin' diyoruz.'Ha bugün ha yarın yazarım' diyerek ihmal ettiğim ancak her gün oracıkta bana bakıp duran, göz göze geldiğimizde 'ihmalkarlığımı' hatırlatan hacimli bir külliyat var masamın yanı başında.Demek ki, külliyatla ilgili kaleme alınacak bu yazı, Mescid-i Nebevi'den, Ravza-yı Muhtahhara'dan gelecek o selamı ve duayı bekliyormuş.Selam, milli kültürümüzün ve güzel Türkçe'nin yılmaz savunucularından yazar D. Mehmet Doğan'dan...Doğan, bugünlerde kutsal topraklarda; Mescid-i Nebevi'de Mehmet Akif Ersoy'un 110 yıl önceki duasını tekrarlıyor:O nûru gönder, İlahî, asırlar oldu, yeter!Bunaldı milletin afakı (ufukları), bir sabah ister.İnayetinle halas et (kurtar) ki, dalga dalga zalam (karanlıklar)İçinde kaynamasın çarpınıp duran İslam!'Amin'lerle Akif'in duasına iştirak ederken, yazı masamın yanında duran o dev külliyat 'vaktidir, sırası gelmiştir' diyerek yazılma sırasının geldiğini hatırlatıyor.D. Mehmet Doğan'ın duasını tekrarladığı İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy hakkında, hayatı, çevresi, mücadelesi ve sanatıyla alakalı her şeyi ihtiva eden ve yedi kitaptan oluşan devasa bir külliyat bu.İstiklal Marşının kabulünün 100. yılına armağan olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yayınlanan bu kitaplar Necmettin Türinay tarafından hazırlanmış.Bazılarında Türinay ile birlikte Selçuk Karakılıç ve Mehmet Rüyan Soydan imzası var.Mehmet Akif deyince ilk akla gelen Safahat'tan başlayalım.Türk edebiyatında en çok baskı yapan eserlerin başında gelen Safahat, Akif'in şiirlerinin bir araya getirildiği eser...Ayrı tarihlerde yayınlanan ve aslında her biri müstakil hüviyetlerde olan Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım ve Gölgeler, 'Safahat' çatısı altında okura sunulmuş eserler.İstanbul'un işgal edilip koca bir imparatorluğun tasfiye edildiği yıllarda, işgali göğüsleyen en ruhlu