Her ne kadar mimarlık okumuş olsa da Ali Günvar'ın hayatının en önemli mihenk taşlarından biri şiir ve edebiyat oldu.

Şöhret ya da kişisel tatmin için değil, (kullandığı insani dilde) 'edeb'i inşa etmek ve bu edeple konuşmak, hareket etmek için şiirle uğraştı.

80 sonrasında yazdıklarıyla yakın dönem Türk şiirinin önemli temsilcilerinden biri olan Günvar, yenilikçi tavrının yanı sıra geleneği kuşatan özgün sesiyle çok katmanlı bir şiir evreni kurdu.

Eyzan, Nisyan/Rapsodi, Ricatlar Kitabı (yeni baskısı çıktı), Anthropomorphus, Soneler ve Çarpık Hüzünler Kantatı gibi kitapların yazarı Günvar, 2023 yılında Necip Fazıl Şiir Ödülü'ne layık görüldü.

Yayıncılık faaliyetleriyle de uzun yıllardır Türk şiirine hizmet eden Günvar'a göre bütün türler, geçerlilik ve estetik yapı kazanabilmek için şiire muhtaçtır.

Şiirselliği olmayan bir roman, hikaye, tiyatro eseri, hatta bilimsel bir metin, buz üstüne yazı yazmak gibidir. Zira hakikat şiirseldir, şiirle kendisini belirginleştirir ve kendisini insan zihni için zahir (görünür) hale getirir. O nedenle, şiiri edebî türlerden bir tür gibi düşünmek, dili ve kapsamını hafife almak ile eşdeğerdir.

Günvar'ın yeni bir şiir kitabı daha çıktı, adı Mevlit...

Ötüken Yayınları'ndan okura sunulan 104 sayfalık eser, geleneksel İslam kültürü ve tarihsel motifler ile modern şiir dilini aynı potada eritiyor. Tasavvuf terminolojisinin yoğunluk kazandığı eserde simgesel anlatımlar söz konusu.

Dini referanslar ve İslam tarihinin önemli hadiseleri (Kerbela, Sıffin Savaşı, müşriklerin oklara Kur'an-Kerim sayfaları takarak Müslümanlara saldırışı) şiirlerde özgün bir anlatım diliyle yer buluyor kendine.

Peygamber sevgisinin dile getirildiği dizeler ise kitaba adını veren 'Mevlit' sözcüğünün hakkını verir nitelikte...

Merhaba

Ve doğdun

Ve keşfoldu zatında sema

Ve sıfatında fuad

Ve ef'alinde süveyda

Ve ardınsıra

Açıldı perdeleri

Arzındaki alemlerin

Merhaba

Ey ali sultan merhaba

Merhaba