Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan tutun da dünyanın en zengin adamı, ABD'li teknoloji devi Elon Musk'a kadar pek çok insan aynı şeyden endişeli: LGBT lobisi, organize biçimde çocuklarımızın geleceğini, ailelerin umutlarını çalıyor, toplum yapısını dinamitliyor.

Bu konu öyle bir hal aldı ki mesele 'cinsel yönelimi' aşıp toplumsal düzene müdahaleye kadar dayandı.

Özellikle batıda cinsiyet değişimini özendirici projeler yaygınlık kazanıyor, gerekirse yasal düzenlemeler yapılıyor.

Örnek ise Paris Olimpiyat Oyunları açılış töreni adeta bir LGBT şovuna dönüştürülmedi mi

Düşünün ki ABD'nin California eyaletinde, okullarda çocukların cinsel kimliklerini değiştirmesi halinde, velilere bilgi verilmesini zorunlu kılan yasa yürürlükten kaldırılabiliyor.

Elon Musk bu yüzden şirketlerini California'dan Texas'a taşıyor, 'çocuğumu öldürdüler' (cinsiyet değiştirmesi için kimyasal kullandılar) diyerek LGBT lobisine savaş açıyor.

Görüldüğü üzere, bu öyle bir lobi ki, aileler, evlatlarının sabun köpüğü gibi ellerinden kayıp girmesine mani olamıyor. Velevki dünyanın en zengini olun...

Kültür aktarımı artık eskiden olduğu gibi aileler üzerinden değil, internet mecraları ve medya üzerinden yapılıyor. Milyarlarca insan sosyal medya kullanıcısı olduğuna göre 'aile yurdumuz' tehlike altında.

Nesilleri tehdit eden bu şenaatle mücadele edebilmek için öncelikle durum tespiti yapmak, çocukluktan başlayarak farkındalığı artırmak gerekiyor.

Bu mücadelede sosyal medya kullanımına yaş sınırı getirmek bir yere kadar... Zira karşıdaki düşman, aklımıza gelen gelmeyen bütün kanallardan hücum ediyor.

Belki de her birimizin 'bu mücadelede ben ne yapabilirim' diye kendine sorması gerekiyor.

Bu soruyu kendine sorarak harekete geçen refikimiz Mustafa Sabri Başer'in hassasiyeti ve çabası bize örnek olabilir.

Başer, gençlerin severek okuyacağı türden fantastik ögelerle örülü bir roman kaleme aldı.

'7 Renkli Gezegen' adını taşıyan roman özellikle LGBT propagandası gibi zararlı ideolojilerin tehlikesine dikkat çekiyor. Hem de LGBT adını dahi anmadan, alt metinlerle yapıyor bunu... Bu açıdan eser, bir propaganda metni olma tuzağına düşmeden bir solukta okunan akıcı bir fantastik maceraya dönüşüyor.