Her şeyin olanca uyumuyla aktığını sandığın doğa aksine büyük bir çatışma alanıdır.
Muhalefet kendisiyle meşgul. Ya her gün bir dava haberini karşılıyor. Ya da iç tartışmalarının peşinden koşuyor. Kafasını kaldırıp iktidarda olan biteni analiz etmiyor, okumuyor, müdahil olmuyor. Oysa iktidar cenahı; yargısıyla, siyasetiyle, bürokrasisiyle bambaşka gerilimler yaşıyor. Diyanet, İletişim Başkanlığı ya da cumhurbaşkanı danışmanları üzerinden hepimizin gözünün önünde yaşanan atışmalar; aktörlerin eğilimlerini de gösteriyor.
Anlatacağım hikâye bunlardan bir tanesi...
Mübariz Mansimov'dan söz ediyorum. Dünyanın en zenginler listesinde yer bulan Mansimov, bir zamanlar sanatçılarla, siyasetçilerle poz veriyordu. Gelgelelim, bir zaman sonra Türkiye'de onun için işler değişti. Mansimov; 15 Mart 2020'de FETÖ'den gözaltına alındı, tutuklandı. Mehmet Ağar'ın da aralarında olduğu siyasetçilerle birlikte yaptığı Pensilvanya ziyaretleri de dahil olmak üzere FETÖ'nün imamlarıyla ilişkili olmakla suçlandı. Bir yıl hapis yattı. Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmekten aldığı beş yıllık cezası halen Yargıtay'da.
4 ay önce Mansimov'un sıradışı öyküsünü anlattığımda şunu yazmıştım: "Son olarak duyduğuma göre, Mansimov iktidarla arasını düzeltmiş. Artık 'lanetli' sayılmaktan kurtulmuş."
Tabii Mansimov ile Trump arasındaki dostluğu da hatırlatmıştım.
Gelelim en güncel olaya...
KRİTİK TANIK GÖZALTINAMansimov hedef alındığı andan itibaren yakınındaki bazı isimleri kendisine ihanetle, düşmanlarıyla birlikte davranmakla suçladı. Bu isimlerden biri de Natalia Alieva'ydı.
Mansimov'un, hesap soracağını söylediği isimler arasında o da vardı. Mansimov'un 20 yıl sekreterliğini yapan Alieva, onun aleyhine ifade vermekle kalmadı. Savcılığa, Mansimov'un suçlanmasına neden olacak bazı bilgi ve belgeleri de verdi. Alieva, FETÖ'nün Rusya yapılanmasını özellikle işadamları ayağına dayanarak anlatıyor, Mansimov'un da bu yapıyla ilişkili olduğunu söylüyordu. Atlantic International School ve Türk-Rus Kültür Vakfı gibi kurumların, FETÖ tarafından Rusya coğrafyasında kullanıldığını söyleyen Alieva'nın anlattığına göre, Mansimov'un bu kurumları yönetenlerle yakın ilişkisi vardı. Alieva, iddi- alarına dair şirket içi yazışmaların da olduğu bazı belgeler sunuyordu. Mansimov ise FETÖ ile iltisakı olmadığını, yaşam tarzıyla da FETÖ'den ayrıştığını, Pensilvanya ziyareti dahil FETÖ'cülerle tanışıklığının dönemin si- yasileri aracılığıyla gerçekleştiğini anlattı.
Olay Mansimov'un mahkemesiyle kapandı sanılırken...
Meğer "İntikam soğuk yenen bir yemektir" denilen olay yaşanmış!
25 yıldır Türkiye'de iki çocuğuyla yaşa- yan Rus vatandaşı Alieva hakkında, önce 15 Haziran 2023'te, "çalışma izni ihlali" gerekçesiyle, Türkiye'ye giriş yasağı verildi. Alieva, bunun üzerine mahkemeye gitti. İstanbul 15. İdare Mahkemesi kararın iptaline karar verdi. Karar da kesinleşti. Öyle ya, Alieva, Türkiye'nin konuştuğu bir davanın kri- tik tanığıydı.
Herhalde bir yanlışlık var diye düşünülürken meselenin yanlışlık olmadığı anlaşıldı. Zira Alieva, 3 hafta önce, 7 Şubat'ta, ikamet iznini uzatmak için Göç İdaresi'ne başvurdu. 17 Şubat'a randevu verildi. Randevuya gittiğinde, pasaportuna, "kamu güvenliği için sorun yaratan" kişilere konan V-163 kodunun işlendiğini gördü. Orada gözaltına alınıp Çatalca'da bulunan Geri Gönderme Merkezi'ne götürüldü.