Bana çoğu zaman "Kumpas davaları başarılı oldu mu" diye soruyorlar. Bu soruya "Hem evet hem de hayır" yanıtını veriyorum. Hayır, çünkü kumpas ve sorumluları açığa çıktı. Evet, çünkü asıl hedefi Cumhuriyet kurumlarını parçalamak olan kumpaslar hedefine ulaştı.
İşte tesadüf dediğimin hikâyesi böyle başlıyor. Dün, Erzincan İliç'te toprak altında kalan işçiler aranırken gazeteci Müyesser Yıldız emekli Orgeneral Saldıray Berk'in vefat ettiğini duyurdu.
Aslında Cihaner, bağlantıyı İliç'teki felaket sonrası açıkladı. Eski Erzincan Başsavcısı Cihaner, görev yaptığı dönemde, madeni işleten Anagold'un rüşvetle iş yaptığı iddialarını soruşturmuştu. Cihaner'in hedef aldığı, aynı adliyedeki Bayram Bozkurt isimli savcıydı. Köylüler de şirket yetkilileri de rüşvetin tanığıydı.
Gelgelelim Bozkurt, FETÖ'nün yargıdaki elemanlarından biriydi.
TESLİM OLMAYAN SALDIRAY BERKCihaner, yalnız Bozkurt'a değil, Erzincan'da İsmailağacılara da Fethullahçılara da soruşturma açmıştı. FETÖ'nün kendisi hakkındaki soruşturmayı öğrenmesi uzun sürmedi. Fethullahçılar, asıl hedefin İsmailağa ve hükümet olduğunu söylüyorlar, kendilerini gizliyordu. Hazırladıkları senaryoya göre Cihaner ve o dönem 3. Ordu komutanı olan Saldıray Berk plan yapmıştı. Erzincan'da başlayan soruşturmanın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı da dahil AKP'ye karşı bir tutuklama ve kapatma davasına dönüşeceğini yazdılar. Böylece Cihaner ve Berk'e karşı geniş bir koalisyon oluşturdular.
İsimsiz mektuba dayanarak Erzincan'da jandarma bölgesindeki bir gölette, Erzurum Savcılığı arama yaptı. Bulunan lav ve mermiler, FETÖ'cü savcı Osman Şanal'ın marifetiyle "Ergenekon silahları" ilan edildi. Olay, Erzincan usulü bir Ergenekon kumpasına dönüştü.
Tarihte ilk kez bir başsavcı makamında gözaltına alınıp tutuklandı. 16 Şubat 2010'da Cihaner'in koluna polislerin girdiği sahne Türkiye'nin hafızasına kazındı. Yetmedi, tarihte ilk kez, bir 3. Ordu komutanı, Orgenaral Saldıray Berk ifadeye çağrıldı. Gitse tutuklanacaktı. Teslim olmadı. Onu adliyeye götürmeye gelen polisler 3. Ordu'nun kapısından döndü.
KENEYLE SUİKAST DAVASIDosyanın temel dayanağı "Efe" kod adlı gizli tanıktı. O kim miydi Cihaner'in İliç'teki madenden rüşvet aldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlattığı FETÖ'cü savcı Bayram Bozkurt'tan başkası değil!
Sanıklar yargılanırken Efe kod adlı savcı Bozkurt, "tanık koruma programı"yla adını Hakan Aslan olarak değiştirdi. "Yetmez ama evet" referandumunun ardından daha önceki istifasını geri alarak Adalet Bakanlığı'nda göreve başladı. Yetmedi, bakanlık hocasını ziyaret edebilsin diye onu ABD'de görevlendirdi!
SÖZDE LİBERALLER, MİLLİYETÇİLERHikâyenin sonunu da anlatalım...
Gizli tanık Efe, rüzgâr dönünce FETÖ aleyhinde tanıklık yaparak itirafçı oldu. Tutuklanıp bırakıldı. Sonra yurtdışına kaçtı.
Berk, teslim olmadı.