Kelepçeli burjuvanın duyulmayan çığlığı

Yargı dedikleri koca bir paspas. Kim isterse o çiğniyor.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla hapiste. Tutuklamaya sevk yazısına bakarsanız en büyük delil, kardeşi PKK'li birinin annesinin ölümünün ardından açılan başsağlığı telefonu. Yani savcılık diyor ki: Kardeşi PKK'li birine annesi ölse de başsağlığı dileyemezsin, bu seni örgüt üyesi yapar!

Tutuklamanın ardından, İstanbul cumhuriyet başsavcısının yaptığı bir ziyaret medyada aynı başlıklarla yer aldı: "Başsavcıdan Mansimov'un kanalına ziyaret".

Kastedilen kişi Mübariz Mansimov. Kanal ise Ekol TV.

Resmi sahibi kayıtlarda Mansimov olarak görünmese de Mansimov'un kanalla ilişkisi sır değil. Dünyanın en zenginler listesinde yer alan Mansimov, hissedar olmadan kanalın kuruluşunda yer aldı. Bu yüzden de kamuoyunda da devlet katında da medyada da Ekol TV denince akla hep onun adı geldi.

Hayır, yanlış anlamayın. Bunları Mübariz Mansimov'u ya da Ekol TV'yi eleştirmek için yazmadım. Aksine mesele başka.

Önümde yeni çıkmış bir kitap duruyor. Adı: Gurban-Kızıl Ordu'dan Silivri'ye (Tekin Yayınları). Yazarı: Furkan Karabay. Tahmin ettiğiniz gibi Mansimov'un bir Kızıl Ordu subayından işadamına dönüşümünün hikâyesi anlatılıyor.

Sovyetler'in yıkılışının ardından yaşanan özelleştirme dalgasıyla büyüyen Mansimov, 22 Ekim 1998'de Palmali isimli şirketi kurarak Türkiye'ye adım attı. AKP dönemi ise Mansimov'un hızla büyüdüğü yıllar oldu.

2006'ya gelindiğinde Palmali'nin 21 ulkede ofisi vardı. Çalışan sayısı 45 bin kişiyi bulmuştu. Filosu 130 gemilik bir dev olmuştu. Yıllık cirosu 3 milyar doları geçmişti. Rusya petrollerinin yaklaşık yuzde 75'ini o taşıyordu.

AĞAR İLE MANSİMOV DOSTLUĞU

17 Temmuz 2006'da Türk vatandaşı olup Gurbanoğlu soyadını aldı. Aynı dönemde Azerbaycan Devlet Petrol şirketi SOCAR ile çalışmaya başladı. Azerbaycan'dan Turkiye'ye gelen tum ham petrolu taşıma yetkisine sahip tek şirket oldu.

Elbette iktidar ile hep iyi ilişki kurdu. O kadar ki adını Erdoğan ailesinin üyelerinden alan BUMERZ'in ("BU"su Burak Erdoğan'ı, "M"si Mustafa'yı "ER"i Erdoğan'ı "Z"si ise Ziya İlgen'i temsil ediyor) büyümesinde, Mansimov ile yaptığı alışverişin etkisi vardı. Erdoğan ailesinin diğer şirketleriyle de partner oldu.

Azerbaycan-Türkiye ticari ilişkilerinin yükselen yıldızı olan Mansimov'un bir dostu daha vardı: Mehmet Ağar. Kitapta Ağar-Mansimov ilişkisi şöyle anlatılıyor:

"Baku'de göruşmelerinin ardından Ağar'ı yanına almayı teklif etti. Ve ona ofis verdi, yıllarca hiç kira almadığı bir ev tahsis etti. Yurtdışı seyahatlerini Ağar'sız yapmamaya başladı. 2004 yılından sonra Ağar adeta Mansimov'un gölgesi haline gelmişti."

Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Ağar hapse girdiğinde en sadık ziyaretçisi Mansimov'du. 2013 yılında, Ağar Pensilvanya'da Fethullah Gülen'i ziyaret ederken Mansimov'u da götürmüştü.

YARGI OPERASYONUYLA HAPİSTE

Sanatçılarla özel buluşmalar... Pahalı arabalar ve saatler... Futboldan magazine medyada öne çıkan rüya gibi bir yaşam.

Forbes'un dünyanın en zenginleri listesindeki Mansimov'un yıldızının kayışı SOCAR ile iş ilişkilerinin bozulmasıyla başladı. Sizi detaylara boğmayayım. Ama Mansimov, önce Sedat Peker'in videolarına konu olan Yalıkavak Marina'yı, ardından 7 yıldızlı Edition Oteli'ni kaybetti.

Hükümet, SOCAR ile Mansimov arasında elbette SOCAR'ı seçmişti. Rus Lukoil ile de kavgalı olan Mansimov aleyhinde yağmur gibi hamleler yapılıyordu. 22 Haziran 2017 tarihinde CİMER'e FETÖ üyeliğine dair ihbar geldi. Ne Bank Asya ne ByLock. Savcılık bir delil bulamayınca kovuşturmaya yer yok kararı verdi. Ancak Mansimov, kendi anlattığına göre SOCAR ve Lukoil ile kavga ediyordu. Sonunda, 15 Mart 2020'de FETÖ'den gözaltına alındı, tutuklandı.