Tarih tekerrür etmiyor. Tarihi hep aynı oyunu oynayanlar tekerrür ettiriyor.
Ne zaman çözüm süreci gündeme gelse aynı hikâye. İktidar her toplantısında vesayet masalı anlatıyor. Ardından askeriyle, siyasetçisiyle, gazetecisiyle bir grup Atatürkçü hapse atılıyor. Operasyon, ameliyat masasına yatırılacakları, aynı masalın kahramanlarından seçiyor.
Dün Onlar TV'den Türkiye'ye duyurmak gazeteci olarak bana düştü: Balyoz kumpas davasında dosyası ayrılan 6 asker hakkında verilen hapis cezaları Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandı. Üstelik 20 Mart'ta. Yani tam da Türkiye'nin İBB operasyonuyla ayağa kalktığı gün. Haliyle kimse olayı da detayları da fark etmedi. Nereden çıktı bu diyeceksiniz Önce bilmeyenlere hatırlatayım.
SEMİNERDEN DARBE ÇIKARMAK5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'nda bir seminer gerçekleşti. SeminerdeTürkiye'nin saldırıya maruz kalması durumunda askerin nasıl savunma yapacağını konuşuluyordu. Seminer, aslında tüm orduların oynadığı bir savaş senaryosuydu. O dönem Çetin Doğan'ın başında olduğu askerler de böyle görüyordu ki tüm seminerin ses kayıtları kendi inisiyatifleriyle alındı. Yazışmaları da kurallara uygun yapıldı. Gelgelelim...
Aradan 7 yıl geçti. FETÖ'nün "aynı menzile yürüdüğü" iktidar ile TSK'deki Atatürkçü kadroları tasfiye dönemiydi. Çetin Doğan seminerden birkaç ay sonra emekli olmuştu ama nafile... 7 yıl önceki seminerin "canlı bir darbe planı" gibi ele alınması, Balyoz kumpas çuvalına, üzerine çarpı atılmış askerlerin doldurulması başladı. Seminerin devamı olduğu iddiasıyla CD'ler, hard diskler, listeler icat ettiler. FETÖ'nün Taraf gazetesinde "bavulla" manşet yaptılar. Ardından yüzlerce askeri, darbe hazırlığı yaptığı kumpasıyla hapse attılar. Bir savaş gecesinden bile daha kanlı: 11 Şubat 2011 günü 163 subay hakkında yakalama kararı çıkardılar. Bir yıl sonra da 325 askeri ömürlük cezaya mahkûm ettiler. 273'ünün cezası onandı.
KABUL ETTİLER AMA...Derken... İttifakın bozulması davanın da kaderini değiştirdi. Erdoğan ile Gülen birbirine girince dönemin davalarının defteri yeniden açıldı. Delillerinin sahte olduğu binlerce olguyla kanıtlanan Balyoz'da da yeniden yargılama kararı çıktı. Yeniden görülen davada İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi tüm sanıkları beraat ettirdi ama... Yargıtay, "hayır" dedi. Herkesin beraatını onarken Çetin Doğan'ın da aralarında olduğu 7 askerin "suç için anlaşma"dan ceza almasını istedi.
Yargıtay, davanın bir kumpas olduğunu, FETÖ'nün delil üreterek yüzlerce askeri tasfiye ettiğini kabul ediyordu. Ama 5-7 Mart 2003'teki seminerin de suç işlemek için gerçekleştirildiğini söylüyordu.
Geçen yıl, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi; Çetin Doğan'a 6 yıl 8 ay, Behzat Balta'ya 5 yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol ve İhsan Balabanlı'ya 5 yıl 5 ay, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'a 5 yıl hapis cezası verdi. Bu arada Metin Yavuz Yalçın yaşamını yitirdiği için davası düşmüştü. 20 Mart'ta, Balyoz kumpas davasında, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, hayatta kalan 6 asker için cezaları onadı. Türkiye CHP operasyonlarıyla çözüm sürecini konuşurken buna 20 Mart itibarıyla Atatürkçü askerlere verilen hapis cezası eklendi.
ŞİMDİ NE OLACAKKararı öğrendikten sonra önce Çetin Doğan'ı aradım. Haberi vardı. Balyoz kumpas davasında uzun süre hapis yattığı için, verilen cezanın bir kısmı için mahsuplaşma yaşanacağını anlattı. 28 Şubat dosyası kapsamında sağlık raporlarıyla cezasının infazı kaldırıldığı için bunun etkisinin ne olacağını bilemiyordu. Ama anlattığına göre önümüzdeki günlerde infazın kalan kısmı için hapse girme tehlikesi vardı. Tıpkı ceza verilen diğer askerler gibi... Davanın avukatı