Sen misin halıya boya bulaştıran!

"Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet. Her çocuğun hayalinin gerçeğe dönebilmesinin imkânıydı. Şimdi ise o şarkıdaki gibi romanları unutan, tulumunu giyen, araba egzozunda boğulan çıraklar yaratılıyor."

2022'nin başında bu köşede yayımlanan bir yazımı böyle bitirmiştim. MESEM kısa adıyla bilinen mesleki eğitim merkezinin, çalışan çocukları okula teşvik edecekken okuyan çocukları çalışmaya teşvik ettiğini anlatmıştım.

Aradan neredeyse dört koca yıl geçti. Gelinen nokta ne mi oldu

İşçi sağlığı üzerine örgütlenen İSİG Meclisi'nin açıklamasına göre; bu yılın başından kasım ayı sonuna kadar geçen sürede 85 çocuk işçi hayatını kaybetti. Bu rakam maalesef büyük bir zirveydi.

Hal böyleyken...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın İstanbul'da bir otelde gerçekleştirdiği Mesleki ve Teknik Eğitim toplantısı protestolara sahne oldu. Şöyle ki... Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) üye olan öğrenciler, "ocukların kanı elinizde" yazan bir pankart ve ölen çocukların fotoğraflarıyla o otele gittiler.

Sonrasını 19 yaşındaki öğrenci Nevin Tekin'in ifadesinden okuyorum: "Partimin çağrısı üzerine barışçıl protesto hakkımı kullanmak üzere otelin olduğu yere gittim. Otele yürüyerek ana kapıdan girdik. Birtakım sivil giyimli kişilerin saldırısına uğradık, ben bu kişilere vurmadım ama aksine bu kişiler bize vurdu. Elimde boya yoktu, otelin halılarına, dijital materyallerine, masalara bir zarar gelmedi."

26 yaşındaki öğrenci Sefa Sercan Gökoğlu ise şöyle anlatıyordu yaşananları: "Öncesinde üzerimize konuyla ilgili protesto olacağını düşündüğümüz boyayı sürdük. İçeri girerken elimde herhangi bir boya yoktu. Ben kimseye vurmadım ancak beni ittirip savurdular. Benim vücudum kullanılarak otelde eşyalara zarar verilmiş olabilir. Bunu sivil giyimli kişiler yaptı. Ben herhangi bir mala bilerek ve isteyerek zarar vermedim. Kargaşa esnasında ben bilincimi kaybettim."

GEREKEYE BAK!

Bakın, 21 yaşındaki Merve Akyel'in avukatı neler diyor: "Ortada kamu görevlisi yoktur. Kamu görevlisi olduğunu iddia eden kişiler, müvekkilimin yasal hakkını kullanmasını engellemeye çalışmışlardır. Şüpheliler kırmızı boyayı üzerine sürmüşlerdir. Katledilen çocukları sembolize etmek için boyayı üzerine sürmüşlerdir. Otelin herhangi bir eşyasına zarar vermek için götürmemişlerdir. Bu durumda mala zarar verme kastından bahsedilemez. Görevli ve yetkili olmayan kişiler olaya müdahale etmeselerdi, o boya o halıya sürülmeyecekti. İnsanlar yere düşüyor ve üzerindeki boya da halıya bulaşmış olabilir."