Kökü "örmek" filine dayanıyor. Fransızca "organisation" sözcüğünden türetiliyor. İlk olarak 1930'lardaki kaynaklarda karşımıza çıkıyor: Örgüt.
İBB iddianamesini okuyunca aynı dilemmayı düşünüyorum. Hem bu kadar örgütsüz bir toplum olup hem de nasıl bu kadar çok "örgüt üyesi" olmakla suçlanan var
Arka Bahçe'de düzenli aralıklarla İBB iddianamesini analiz edeceğimi duyurmuştum. Derinlere dalmadan önce temel meseleye dair yazılması gerekenlerle başlayacağım. İlk soru şu: İddianamede "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" diye yazılması bize ne anlatıyor
Ekrem İmamoğlu'na yapılan ilgili suçlamanın ana omurgasını Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi oluşturuyor. Yani, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma".
İçtihatlar özetle şunu söylüyor:
1- Suç örgütünün üye sayısı en az üç veya daha fazla kişi olmalı.
2- Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalı.
3- Suç işleme iradesinde devamlılık gerekmeli.
Sorularla devam edeyim.
Savcılığın iddia etmesi gerektiği ama kesinmiş gibi yazdığı "İmamoğlu suç örgütü" neyi amaçlıyormuş peki
1- Maddi zenginleşme.
2- CHP'yi ele geçirmek için fon.
3- Cumhurbaşkanlığı seçimleri için fon.
Bu amaçlara hangi yolla ulaşılmış İddianameye göre; ruhsat, imar, iskan gibi eylemler üzerinden hukuksuz sermaye oluşturmuş.
Peki, bu eylemleri yapmakla suçlanan "örgüt" ne zaman kurulmuş İddianamede savcılar diyor ki örgütün tohumları 2015– 2016 yıllarında, yani İmamoğlu Beylikdüzü Belediye başkanı olduktan sonra atılmış. Ama açığa çıkması 2024 yılında olmuş. Ne olmuş peki 2024'te İddianamede ısrarla "basın ve yayın organlarına yansıyan" diye vurgulanan, yani "Biz de oradan görüp soruşturmaya başladık" diye ileri sürülen bir videoya atıf yapılıyor: CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasına dair görüntüler. Yani, 2019'un son günlerine ait olan ama daha sonra İBB soruşturmasında tanık yapılan Erkan akır ve Tolgahan Erdoğan tarafından 10 Mart 2024 tarihinde sosyal medyada paylaşılan güvenlik kamerası görüntüleri. Savcılık, Ekrem İmamoğlu'nun CHP'yi ele geçirme stratejilerinden biri olarak gördüğü, CHP'nin ise "mal sahibine kapora veriliyordu" dediği işte o anların sızdırılması, İmamoğlu'na dair "suç örgütü" soruşturmasının başlangıcı olarak öne sürülüyor. En azından, savcılığın ileri sürdüğü tezin bu olduğunu söyleyebilirim.
İMAMOĞLU KENDİSİNİ NASIL SAVUNACAKNe deniyor haberlerde: "Ekrem İmamoğlu'nun 2430 yıla kadar hapsi isteniyor." İnfaz kanunlarına göre bu kadar süre hapis yatmanın mümkün olmadığını hatırlatmayacağım. Şu an önemli de değil. "Ama nasıl oluyor da bu kadar ceza istenebilir, ne yapmış olabilir İmamoğlu" diye sormak gayet meşru.
Özetle, İmamoğlu hakkında 143 eylemden cezalandırma talep ediliyor. İşte tam da burası, yargılama sürecinde çok tartışılacak bir noktaya işaret ediyor. Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi diyor ki: Bir suç örgütü lideri, sadece örgütü kurduğu için değil; örgütün üyeleri tarafından örgütsel amaç doğrultusunda işlenen suçlardan da ayrıca sorumlu tutulur.

4