"Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. evrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler."
Bu ifade, üç aylık bebeğinin de arasında olduğu ailesiyle birlikte ölümlü olabilecek bir kazadan yaralı kurtulan Ubeydullah Ahmed Birinci'ye ait. Kaçtığı söylenen kişinin profili kritikti. Anlatacağım ama önce...
Tarih: 30 Ağustos. Gece saatleri...
Erzincan'dan Bayburt'a giden araçta biri bebek beş kişi vardı. Gümüşhane'nin Köse ilçesinde yol ayrımına gelindiğinde, tali yoldaki bir başka sürücü aniden hızlandı ve ailenin bulunduğu araca çarptı. Sert çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan araç tarlaya uçtu. Neyse ki sürücü koltuğunda oturan 56 yaşındaki babanın direksiyon hâkimiyeti sayesinde aracın takla atması önlenebildi. Ancak yolcularda kırık ve yaralar oluştu.
BASKI KURMAYA ALIŞTILARBundan sonrasını, ailenin avukat kızı Meryem Birinci'nin ağzından aktarıyorum:
"Annemin telefonuyla kazadan haberim oldu. Bana, 'Meryem, babanın etrafında bir sürü insan birikti. Biz kaza geçirdik, bize çarpan aracı belediye başkanının oğlu kullanıyormuş, buradaki herkes öyle diyor, gel kızım' dedi. Bunun üzerine hemen yola çıktım.
Köse Devlet Hastanesi bahçesine ulaştığımda yaklaşık onlarca kişilik bir kalabalık vardı. Hiçbiri bizim tanıdığımız insanlar değildi ve üzerimizde ciddi bir baskı hissettirdiler. Annemin kaburga ve omurga kırıkları vardı ancak hastanede tomografi ve yeterli görüntüleme cihazı bulunmadığı için Kelkit Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Babamın yanına gittiğimde de aynı kalabalık oradaydı. Yeterli sayıda polis yoktu. İnsanların 'Buna da şükredin, ölü yok, her şey hallolur' sözleri üzerine sesli bir şekilde polis istediğimi ve avukat olduğumu söyledim. İçerideki hastaları rahatsız etmemek için dışarı çıktığımda bu kez etrafımı kendisini MHP Köse ilçe teşkilatı başkanı ve görevlileri olduğunu söyleyen kişiler sardı. Onlara 'Ne yapmaya çalışıyorsunuz, buraya da mı siyaseti alet ediyorsunuz' diye tepki gösterdim. Buna rağmen hasta yakını olmayan şahıslar oradan uzaklaştırılmadı. Belediye başkanı da sürekli olarak hastalarımızın yanına yaklaşmaya devam etti.
Köse Devlet Hastanesi'ndeki imkânların yetersizliği sebebiyle kazazedelerin tamamı Kelkit Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Burada da aynı şekilde belediye başkanı ve yanındakiler acilde yatan yakınlarımızın yanına sık sık gelmeye çalıştılar. Hatta üç aylık bebeğimizin yanına geldiklerinde önlerine geçip engel oldum. Biz hastalarımızın sağlık durumunun derdindeyken onlar üzerimizde baskı kurmaya çalışıyorlardı.