Gizli tarikatlar raporunda karar çıktı

Gülten Akın sitem etmişti dizelerinde: "Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya..." Gündemin yoğunluğundan bir türlü yazamadım. Halbuki, 6 yaşındaki çocuğa istismarı tartıştığımız günlerde şu soru aklıma takıldı kaldı: Sahi, Diyanet'in Tarikatlar Raporu'nun akıbeti ne olduBilen bilir... 226 sayfalık, uzun adı "Türkiye'deki Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Akımlar" olan bir rapordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bilgisi dahilinde, 15 Temmuz'un ardından güvenlik bürokrasisi ile Diyanet'in ortak çalışmasıyla hazırlandı. Tarikatların Türkiye'de nasıl örgütlendiği isim isim anlatılıyordu. Gelin görün ki resmi olarak yayımlanmadan dışarıya sızdırıldı. İddia o ki raporlanan tarikatların "içerideki" mensupları "fişleniyoruz" mesajını vermek için bu hamleyi yaptı. Rapor Oktay Yıldırım tarafından Kaynak Yayınları etiketiyle okurla buluşunca da Diyanet İşleri Başkanlığı adliyenin yolunu tuttu. Kitabın toplatılmasını istiyorlardı. Gerekçelerini ise "Başkanlığımızın dini oluşumlarla ilgili kurumsal olarak yayımlanmış ve yayıma hazırlanması tamamlanmış herhangi bir raporu bulunmamaktadır" diye açıkladılar.Aslına bakılırsa Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Cenksu Üçer'in "rapor hazırlandı" itirafına rağmen Diyanet lafı dolandırıyordu. "Kurumsal değil" diyerek topu taca atıyordu.Tarikatlar Raporu'nu hazırlattığı iddia edilen dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise "İstihbari bir dille yazılan raporun bizimle alakası yoktu. Biz o dönem cemaattarikatları anlamak, aynı hatalara düşmemek için bir çaba içindeydik. O çabaları birileri bir rapora dönüştürmüşse onu bilemem" diyordu. Neyse... Gelmek istediğim konu şu: Kitap olarak basılan raporun toplatılması mahkeme tarafından reddedildi. Ancak Diyanet bununla da kalmamış, tazminat davası da açmıştı. Öğrendim ki işte üç yıl süren o dava da bir süre önce sonuçlandı. Dava dosyası Ankara Asliye, Bölge Adliye ve Ticaret mahkemeleri arasında gidip gelmişti... Sonunda, 27 Haziran 2022 tarihinde Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını verdi. Ve özetle denildi ki: "Diyanet İşleri Başkanlığı dava açmadan önce arabulucuya başvurmalıydı. Bunu yapmadığı için davayı usulden reddediyoruz." Demem