Firarlar kralı neden Beylikdüzü'ndeydi

1- Henüz 18 yaşındayken iki cinayetle suçlandı. İddiaya göre; kiralık katildi. 2006 yılında Dıraç şehrindeki hücresinden kaçtı.

2- Kokain kaçakçılığından mahkûm oldu ve Milano'nun güneyindeki bir cezaevine konuldu. 2011 yılında cinayetten hükümlü iki mahkûmla birlikte hapishaneden firar etti.

3- Belçika'daki silahlı bir soygun nedeniyle hüküm giydi. Anvers kenti yakınlarındaki Merkplas Hapishanesi'ne konuldu. Sadece iki ay sonra bu cezaevinden de kaçmayı başardı.

4- Haziran 2014'te polis, Ekvador'un başkenti Quito'da 278 kilo kokain ele geçirdi. "Balkan" adı verilen bu operasyonda yakalandı. Guayaquil ve Cotopaxi hapishanelerinde beş yıl kaldıktan sonra Lupus hastası olduğu gerekçesiyle ev hapsi kararı verildi, tahliye oldu ve Ekvador dışına çıkmasına yasak getirildi. Bir süre sonra yine firar edip kayıplara karıştı.

Adı: Dritan Rexhepi.

Arnavut. "Firarlar Kralı" diye tanınıyor. Hakkında "Kasten adam öldürme", "uyuşturucu kaçakçılığı", "insan kaçırma", "hürriyetten yoksun bırakma" suçlarından Interpol Kırmızı Bülteni çıkarılmıştı.

Peki, farklı ülkelerin cezaevlerinden dört kez firar edebilen ve kokain sevkıyatlarıyla yeraltı dünyasında efsaneleşen bir uluslararası suçlu nereye kaçtı

Beylikdüzü'ne!

Şair Joseph Brodsky demiş; "Kitap yakmaktan daha kötü suçlar da vardır. Bunlardan biri de kitap okumamaktır." Bugün bu topraklarda suçun nasıl da olağanlaştığını biliyorsak, bunda yandığımız cehennemi anlatan kitapların da payı çok. Timur Soykan'ın yeni kitabı "Baron İstilası" da (Kırmızı Kedi Yayınevi) aslında nasıl ve kimlerle birlikte yaşadığımızı bizimle yüzleştiriyor.

Kitabın önsözünü okuyorum: "AKP iktidarı, Varlık Barışları, ucuza Türk vatandaşlığı kampanyalarıyla dünyanın karaparasını ve bu paranın kirli sahiplerini çağırdı. 'İçki içiliyor' diye festival yasaklayan siyasal İslamcılar, eroin, kokain, silah kaçakçılığı, kadın ticareti parasıyla rant ve yolsuzluk sistemlerine can suyu verdi. Oligarkların, petrol şirketlerinin, yoksul ülkelerin zengin ve kirli yöneticilerinin, karanlık sermayedarların, dünya mafyasının çullandığı ülkede 'yerli ve milli' siyasetçilere, bürokratlara büyük servet kapıları açılıyordu."