Cem Küçük'ü koruyup polisi korumayanlar

Biliyorsunuz: Terör örgütü DHKP-C, İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına yönelik silahlı saldırı gerçekleştirdi. Saldırganlar öldürüldü, vatandaşlardan Dilfiraz Karataş hayatını kaybetti, üçü polis altı kişi yaralandı. Saldırının büyümesini engelleyen ve yaralanan polislerden biri eski özel harekâtçıydı.

Terör saldırısı sonrası gözaltına alınan 48 şüpheli tutuklandı.

Bunları okudunuz...

Gözden kaçırılan ise önemli bir nokta vardı.

Cem Küçük adlı kişi canlı yayında "Hain teröristleri etkisiz hale getiren kahraman eski özel harekâtçı" diyerek o polis memurunun ismini açık açık yayımladı.

Sahi, bu ne demekti

Bakınız, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 6. maddesinde aynen şöyle yazıyor: "İsim ve kimlik belirterek veya belirtmeyerek kime yönelik olduğunun anlaşılmasını sağlayacak surette kişilere karşı terör örgütleri tarafından suç işleneceğini veya terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklayanlar veya yayımlayanlar veya bu yolla kişileri hedef gösterenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

Hal böyleyken...

Bu satırların yazarına ve gazetemizin birçok değerli kalemine hiç ilgisi yokken bu maddeden dava açanlar, Cem Küçük'e karşı neden kılını kıpırdatmıyor

Bakınız, ben kimsenin tutuklanmasına çağrı yapacak değilim. Yargı bizzat AKP medyasının bu yöntemleriyle de çürüdü.

Bununla birlikte... Eğer biraz yakın Türkiye tarihi biliyorsanız, Cem Küçük'ün isim vererek o polis memurunu DHKP-C'nin hedef listesine soktuğunu anlarsınız.

Bundandır ki emekli ve gazi Emniyet müdürü Fatih Eryılmaz