Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi "Onlar" yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım. Gönderen bir öğretmendi ve meslektaşının 7.5 yıl hapis istemiyle yargılandığı davayı anlatıyordu. Karara günler kalmıştı.

İddianameyi, mütalaayı, savunmayı, ilk duruşmanın tutanağını okudum. Bildiğim bir davaydı. Bilmeyenler ve unutanlar için yazmalıyım.

Adı: Özkan Rona.

20 yıllık bir öğretmen. 17 yıldır sendikal mücadelenin içinde. Bugün Eğitim-İş Sendikası Bursa Şube başkanı. Laiklik Meclisi'nin sözcüsü.

19 Mart'ta, yani İBB'ye operasyonun yapıldığı gün gözaltına alınanlardandı. Zira, CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı için yaptığı önseçimdeki "dayanışma sandığına" dair fikir belirtmişti. Özkan Rona'nın Facebook hesabından paylaştığı mesaj şuydu: "Dayanışma sandığı ile olmaz '...elle, taşla, sopayla...'"

Rona'nın tırnak içinde yazdığı "elle, taşla, sopayla" alıntısı tarihi bir göndermeydi: Bursa Nutku. Yani, Atatürk'ün 6 Şubat 1933'te yaptığı konuşma.

Türk Tarih Kurumu'nun da doğruladığı o konuşmada Atatürk, devrimlerin ve Cumhuriyetin bekçisi olarak gördüğü gençlere görev vermişti: "Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır."

Gelin görün ki nesil yetiştirmekle görevli bir öğretmenin Atatürk'ün bu sözünü hatırlatması suç oldu. Sosyal medyada yaptığı paylaşımdan 4 saat sonra gözaltındaydı. Yasak ve tedbirlerle serbest bırakıldı ama iddianamede hapsi istendi.

Yetmedi, savcı esas hakkındaki mütalaasında şöyle dedi: