Barış Pehlivan

Cumhuriyet

Kanlı fayansta yatan kadın anlatıyor

"Bu evden kürekler dolusu kan temizlendi. Gerçekten bunu anlatırken bile dehşete düşüyorum."Gülçin Kurtuluş söylüyordu bunu. Eşi Ahmet Kurtuluş'un öldürülmesinin ardından yaşadıklarını anlatıyordu...Savcı Okan Bato hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) hazırladığı rapora dair haberleri okumuşsunuzdur. Bir dönemin "FETÖ ile kahramanca mücad

Gizli takip

Ranzasına oturmuş, gazetedeki Yılmaz Güney'in fotoğrafını keserken yakaladım onu. "Hayırdır" dedim. Bir yandan dikkatlice kesmeye devam etti, diğer yandan anlattı: "Barış abi, biliyorsun cezaevinde poster yasak. Yılmaz Güney hayranıyım ben. Bu son tartışmalar çıktı ya, onun sayesinde Yılmaz Güney fotoğrafını görebildim gazetelerde. Şimdi kesip sakl

Katilleri açıklıyorum

"Neyin karşılığında bir şeyler söyletmeye çalıştınız Adama ne teklif ettiniz" Bunu söyleyen Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman'dı. HALK TV'den Seyhan Avşar'a konuştu. Ayhan Bora Kaplan'ın kendisine villa ve araba aldığına dair ifadesine böyle yanıt verdi. Okuyunca söylendim kendi kendime: Ne yani, Türkiye'de bir şeylerin karşılığında soruşturmaların akı

Buraya gelince öğrendiklerim

Kaldığımız binan panosunda bir ilan dikkatimi çekti. "Bilinçli Medya Kullanımı" başlıklı bir konferans verilecekti. "Bilinçsizim ki buradayım" diye kendimi tiye alıp gülümsedim, katılmak istedim. Benimle birlikte 13 mahkûm vardı konferansta. İki psikolog konuşmacıydı. Gelin görün ki konu değişmiş, "İletişim Sorunları" olmuştu. Dinlerken aklıma geld

Gerçek suçlu kim

Koğuşumda gazeteleri okuyorum. Sabah'ta bir haber gözüme çarpıyor: "Henüz 15 yaşında ama 96 yıl kesinleşmiş hapis cezası var!"Konya'da yaşayan kimsesiz bir çocuğun 116 suç kaydı olmasının öyküsü anlatılıyor. İçim burkuluyor. Sahi, 15 yaşında bir çocuk bu kadar suça bulaşmadan kurtarılamaz mıydıCezaevinde en heyecanlılar; izne çıkanlar... Açık cezae

Bir mafya üyesi anlatıyor,

"Yemekhanede tam karşımda oturdu. Çorbasını içerken gözü masaya koyduğum gazetedeydi. Küçük bir haberi okuyordu sanki: "Mafyadan Bakan'a tehdit!"Haberde, İtalyan mafyasının Bakan Roberto Calderoli'ye gönderdiği tehdit mektubu anlatılıyordu. "Sizin kitaplarınız burada yasaklı mı" diye sordu. "Hayır" dedim, bazı mahkûmlara kitap bile imzalamıştım. An

İçeridekilerden dışarıdakilere öğütler,

"Oscar Wilde'ın sözüdür: "Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addan başka bir şey değildir." Cezaevi bahçesinde konuştuğum mahkumları dinlerken bu söz geldi aklıma. Kimi 7, kimi 12 yıldır cezaevinde. Yakında çıkacaklar ve yeni bir hayata başlayacaklar. "Allah bir daha burayı göstermesin diyorlar" Madem öyle, suçlarına dair sırları soruyorum. Sahi işle

Evime kim girdi,

""Ben bu belgeleri ilk kez görüyorum."İlk tepkim bu oldu. Sorgumun yedinci saatindeydim. Savcı Zekeriya Öz masasındaki mavi klasörü açtığında gözlerime inanamadım. Hayatımın en zor günleri başlayacaktı. Hâkim, "Ben anlamam, itirazınızı yaparsınız" dedi. Tutuklandım. 2011'di.Gazete manşetlerinde "Gazeteci değil, terörist" olduğum yazıyor, 37 yıl hap

'Bunu da yaz Barış abi!',

""Sayım çıkmıştır! Sayım çıkmıştır!" Üç katlı açık cezaevinin dört bir yanındaki hoparlörlerinden çıkan bu anonsu yüzlerce kişi bekliyordu. Günde beş kez duyuyorduk ve bahçeye çıkabileceğimizin ilanıydı. Kırmızı not defterimi ve siyah kalemimi alıp koğuşumdan ayrıldım. Her biri 12 ayrı koğuştan oluşan dört ayrı bloklu bir binaydı burası. Merdivenle

İçeriden notlar,

""8 ayda 2 bin 500 mahkûmu yolcularsın buradan."Cezaevinin arka bahçesindeki bankta sohbet ettiğim bir hükümlüden duyuyorum bu sözü. Ekliyor: "Öyle bir yasa çıkardılar ki kimse anlayamıyor."Koğuşlarından bahçesine, yemekhanesinden kuyruklarına açık cezaevi tıpkı asker kışlası gibi... Kışlada vatan yaşatılıyor, burada ise diğer cezaevleri. Zira aslı