10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

IŞİD üyesi iki canlı bomba, saat 10.04'te miting alanında olan-olmayan belki de milyonlarca insanın yaşamını bir daha asla eskisi gibi olmayacak biçimde değiştirdi. Katliamda 103 kişi hayatını kaybetti, beş yüzden fazla kişi yaralandı.

Saldırının hemen ardından ise ambulanslardan önce çevik kuvvet olay yerine gönderildi. Güvenlik güçleri, henüz bombaların şokunu yaşamakta olan, birbirine ve yaralılara yardım etmeye çalışan miting katılımcılarını dağıttı, ölüm ve yaralanmaları artıracak, ilk yardımı ise yapılamaz hale getirecek şekilde tazyikli su ve gaz kullandı. Ve maalesef aynı zamanda deliller de yok ediliyordu.

Katliamın ardından 10 yıl geçti. Ve açılan davaların avukatları ile 10 Ekim Barış Derneği, geçen yılları iki ayrı rapora döktü. Bugünkü Arka Bahçe'de işte o raporlardan hatırlatmak istediklerim var:

- Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 14 Eylül 2015 tarihli "muhtemel eylem" yazısının gizlendiği ve gereğinin yapılmadığı ortaya çıktı. Halbuki, aktarılan istihbaratla adeta 10 Ekim günü gerçekleştirilen IŞİD saldırısı tarif edilmişti. Keza, söz konusu istihbaratın gelişinden birkaç gün sonra, 22 Eylül 2015 tarihinde, tertip komitesi miting başvurusunu yapmıştı. Miting başvurusu yapılması sırasında ve sonrasında bu istihbarattan tertip komitesine söz edilmemişti.

- 10 Ekim mitinginde görevlendirilen güvenlik görevlisi sayısı 17 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirilen "Teröre Karşı Kardeşlik" mitinginde görevlendirilenden daha azdı. Söz konusu miting için 4 bin 40 polis memuru görevlendirilmişken 10 Ekim mitinginde görevlendirilen polis memuru sayısı toplam 2 bin 44'tü.

- Katliamdan iki gün sonra İstanbul ağlayan Adliyesi'ndeki yüzlerce avukat, protesto yürüyüşü ve ardından adliye önünde basın açıklaması yaptı. Gelin görün ki adliyedeki eyleme katılanlardan 19 avukat hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" ve "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla dava açıldı. 2016 yılında açılan davada, 9 yıl ve 33 celse sonunda tüm yargılananlar beraat etti.

- Katliamda yaşamını yitiren Şebnem Yurtman'ın babası Mehmet Yurtman, Facebook paylaşımında cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı. Yurtman, 6 gün tutuklu kaldıktan sonra avukatlarının itirazı üzerine serbest bırakıldı. Hakkında yapılan soruşturmada ise takipsizlik kararı verildi.

- 16 FAİL YAKALANAMADI -

- 10 yıl içinde gerçekleştirilen 80 celse boyunca mahkemeye 419 talep sunuldu. Ancak bu taleplerin sadece 173'ü kabul edildi. Katliam yargılamasının esasına, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına ilişkin olan taleplerin tamamı reddedildi. Süreç içerisinde üç kez mahkeme heyeti değişti.

- Katliamın gerçekleşmesinde kusuru ve sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi yargılamaya dahil edilmedi. Halbuki Mülkiye Müfettişleri Raporu Ankara, Adana, Gaziantep ve Kilis gibi yerlerde görev yapan birçok kamu görevlisinin bu katliama yol verdiğini ortaya koymaktaydı.