Bu film yetişkinler için hız treni

Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazanan "Triangle of Sadness"in yönetmeni Ruben Östlund, oyuncuları Woody Harrelson, Harris Dickinson ve Charlbi Dean, filmi Barbaros Tapan'a anlattı.2022 Cannes Film Festivali'nde "Triangle of Sadness" filmi büyük beğeni topladı. İsveçli yönetmen Ruben Östlund'un yönettiği film, Cannes'daki gösteriminde yedi dakika ayakta alkışlandı. Alt sınıf ve üst sınıf arasındaki ayrımcılığı mizah yoluyla ele alan filmin yönetmeni Ruben Östlund, başarılı başrol oyuncuları Charlbi Dean, Harris Dickinson ve Woody Harrelson, Barbaros Tapan'ın sorularını yanıtladı. Bu sizin ilk tümüyle İngilizce filminiz sanırım. Bu filmin İngilizce olmasının özel bir nedeni olup olmadığını merak ediyorum...Ruben Östlund: Tabii ki bir yönetmen olarak, mümkün olduğunca çok kişiye ulaşmak istiyorsunuz. Her ne kadar sinemadaki bu hakimiyeti biraz eleştirsem de, daha da ileri gitmeyi sevdiğimiz bir şey yapmak istedim. İngilizce, benim ikinci dilim. Fransızca veya Almanca da bir film yapmak isterdim, ama İngilizce ikinci dilim. Ve film de insanların birbirleriyle İngilizce konuştuğu bir ortamda geçiyordu. Yani, benim için doğal bir adımdı.Haberin Devamı Felsefi fikirleri eğlence çerçevesinde yansıtıyorsunuz. Aradaki dengeyi nasıl korudunuzRuben Östlund: Bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkür ederim, çünkü bence bu filmle bizim için bir hedef oldu... Yetişkinler için bir 'hız treni' yaratmak istedik. Eğlenceli, zorlu ve komik bir şey. Sinemadan çıktığınızda "Ne oldu" demelisiniz. İstediğimiz şey buydu. İspanya'nın kırsal bölgelerine gidip, sinema deneyimi olmayan 30 kişi getirdik filmi izlemesi için. Ve onlar kahkahalarla gülüp, çığlıklar attılar. "Sonunda geri dönüş alabildiğimiz bir izleyici kitlesi" dedim. Biz Avrupalıların çoğu zaman iyi bir izleyici olmadığımızı kendimize hatırlatmamız gerekiyor. Oysa seyirci olarak bu performansın bir parçasıyız. ABD'de gösterimler yaptığınızda seyirciler, "Vay canına" der. Bu tepkiyi aldığınızda, işte o zaman filmin içeriği hakkında konuşabilirsiniz. Festival anında gelen tepkiler çok güzeldi. İnsanlar sanki futbol maçındaymış gibi alkışladı.Haberin DevamıFİLM BAŞTAN SONA GÜLDÜRÜYOR Woody, sizin buna eklemek istediğiniz bir şey var mıWoody Harrelson: Bunun bir parçası olmak bir onur. Bence Ruben dediklerini yapma konusunda usta. Sizi rahatsız edebilir. Sizi düşündürebilir. Size bir duygu verebilir. Aynı zamanda ve belki de daha önemlisi, sizi baştan sona güldürür, ki bu konuda bir numara. Peki, sizi bu filmin parçası yapan ne oldu Woody Harrelson: Ruben bir usta. Baştan sonra kadar ilgilendiğim tek şey, sadece onunla çalışmaktı. Sonrasında senaryoyu okuduğumda olağanüstü olduğunu anlamam çok zor olmadı, kesinlikle öyleydi. Ruben, sizi moda dünyasına çeken şey neydiRuben Östlund: Sekiz yıl önce karım Sina ile tanıştım, o bir moda fotoğrafçısı. Tanıştığımızda, moda endüstrisi hakkında her şeyi bilmek istiyordum. Moda endüstrisinin ürünlerini nasıl pazarladığı ve çalışırken modellerin durumu hakkında çok konuştuk. Güzelliğin çekici olduğunu ama aynı zamanda korkutucu olduğunu öğrendim. Güzellik, hiyerarşiyi belirliyor. Bu da filmin başlangıç noktası oldu.Haberin Devamı Ne demek bu...Ruben Östlund: Modanın pazarlama stratejisi hakkında çok ilginç bir şey öğrenmiştim. Savan'daki zebralarla ilgili bir araştırmadan geliyor. Zebralara bakan ve sürüdeki zebralardan birini tespit etmeye çalışan bir bilim adamı vardı. Zamanla bunun çok zor olduğu ortaya çıkıyor, çünkü zebraları ayırt edemiyor. Sonra bir zebranın kürküne kırmızı bir boya püskürtüyor. Böylece onu tespit etmek mümkün oluyor ama onu hemen aslanlara kaptırıyor! "Farklı olan hemen ilgi çekiyor" neticede. Bu stratejiyle paralel kuruluyor moda endüstrisinde. Hangi sosyal gruba bağlı olduğumuzun ve o sosyal gruba uyum sağlamak için nasıl giyindiğimizin çok farkındayız.Haberin DevamıRuben ÖstlundHERKESİN BİR PARA BİRİMİ VAR Siz, güzelliğin sosyal hiyerarşide oynadığı rol hakkında ne düşünüyorsunuzCharlbi Dean: İster zenginliğimiz, ister güzelliğimiz, isterse etkimiz ya da gücümüz olsun, herkesin bir para birimi var. Ve o para biriminin artık değerli olmadığı bir duruma gelince, çevredekiler "şimdi elinde neyin var" sorusuyla geliyor. Moda sektöründeki güzellik hiyerarşisinin durumu buHarris Dickinson: Karakterim Carl bu anlamda nerede durduğunu çok iyi biliyor. Bence o, bunu kendi yararına kullanıyor. Sanırım Ruben, insan davranışları hakkında çok zekice noktalara değiniyor. İnanılmaz derecede gözlemci ve bu konuşmaların bir parçası olmak hem bilgilendirici hem de eğlenceliydi.Haberin Devamı Yaptığınız komedi türü çok özel. "Triangle of Sadness" filminde Roy Andersson ve Aki Kaurismaki'nin bazı filmleriyle diyalog kurduğu hissine kapıldım. Kendinizi bu ironikalaycı yönetmen ailesinin bir parçası olarak görüyor musunuzRuben Östlund: Aki Kaurismaki ve Roy Andersson'ı seviyorum. Onlarda sevdiğim şey aynı zamanda durumların basitliği ve komedisi.Çok doğrudan ve çok hümanist. Bazen korkunç şeyler yapsalar bile,